TANIDIK YABANCI

“Bir sevgiyi anlamak bir yaşam harcamak.” der şair ve ekler “Harcayacaksın.” diye…Ve ben de bir ekleme yapıyorum “Bir insanı tanımak bir ömür harcamaktır gerçekten seviyorsan harcayacaksın.”Sevgi sadece bir duygudur karşı taraf sizi sevip sizin için türlü fedakarlıklar yapana kadar, sizi hayatında bambaşka bir yere koyana kadar… İşte ondan sonra bir duygu olmaktan çıkar, bir dünya […]
ELMA DERSEM ÇIK ARMUT DERSEM ÇIKMA

Zehirli bir Akrebin mutfaktan bana baktığını görüyorum. Bir akrabasına benzetmiş olacak ki tüm sevecenliğini bana geçirmeye çalışıyor, nişanlım olacak adam da yapacağım kahveyi bekliyor. Allah büyük ya evren bile istemiyor, benim için Akrep gönderiyor. Zavallı şey görevinin ne kadar önemli olduğunu bilmiyor. “Gözümü kapar vazifemi yaparım.” Benim varlığımdan habersiz pusuya yatıyor. Kısık sesle, “Acele etme, […]
BİR GÜN

Açtığım her pencereden kanadı kırık bir kuş girdi gönül evime. Yaşıyordum ve yaşadığımı zannediyordum. Belki de benim açımdan yaşamak her defasında gönül penceremde duran kuşların umudu olmaktı. Onlar umud ettikçe yaşama karşı olan bütün heveslerim kanatlanıp uçuşuyor. Var olmak, her gün açılan göz kapaklarımızdan mı ibarettir? Var olduğumu hissetmeden geçirdiğim bütün günlerimi çöpe atacağım. Bir […]
GEZİYE BİR ADIM KALA: YOL(2)

İnsan her günün sonunda bir adım daha aslına yolculuğun ne kadar keyif verdiğinin farkına varır. Bir önceki yazımızda ilk yola çıkışımızın adımlarını naçizane olarak gönül havuzunuza emanet etmiştik. Bir hikâyenin başlangıcı için ille de bir yabancının bir şehre adım atması gerekiyor mu, bilmiyorum? Kimi zaman aynı mekânda bulunanalar da birbirine yabancı kalabiliyor. Yabancılığın bitmesi […]
BEKLEMEK ÜZERİNE

Sözlüğe baktığımızda beklemenin anlamı “bir iş oluncaya biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak”. Bu yazımda bende biri gelinceye dek beklediğim anlardan bahsedeceğim. Beklemek, eskiden beklemeleri sevmezdim. Buluşma yerlerine giderken mesafeyi hesaplar öyle binerdim otobüse,” beklemeyi de bekletmeyi de sevmem “derdim soranlara. Kimi beklersem bekleyeyim sevdiğim biri de olsa sevmediğim biri de olsa oyalanacak bir […]
ÖLÜM ve GÖLGELERİN SENFONİSİ

İnsanların karamsar yanı, acıları ardındaki gölgelerdir. Ne kadar saklamaya çalışsak da onu, orda kalmaya devam edecektir. Ki saklamaya niçin ihtiyaç duyalım ki sonuçta o da bizden bir parça. Ne boş çaba! Hayatın gerçekleriyle yüzleşmeli oysa. Karamsarlık bir noktaya kadar gerçekçiliğin ta kendisidir. Fakat bu çaba hepimizde var. İyi yaşıyormuş gibi görünmek sonbaharda yapraklarını döken bir […]
İNSAN

İnsan anlayabiliyorsa insandır. Hissedebiliyorsa bir kalbi varsa insandır. İnsan yeryüzünde bir şey olacaksa bu kitap olurdu misalen. Suç olurdu insan, sonra işlediği suçlara ceza. Romantik bir barış yanlısı olurdu insan. sonra hayatın acımasızlığına karşı azılı bir savaş yanlısı. İlla bir şey olacaksa insan hüzün olurdu. Sonrasında hüzünlerinden yeni bir dünya inşa edebilen.. Hani söyledik ya […]
AŞKA BAKIŞ AÇISI

Sevgi dediğimiz şey sık sık trajik bir sonuca yol açan sadece tatmin edilmemiş aşk tutkusu değildir aslında. Tatmin edilmiş tutku da mutluluktan çok mutsuzluğa dönüşür, hatta daha da fazla yol açar. Çünkü söz konusu kimsenin kişisel mutluluğuyla o kadar çok çatışmayı gerekli kılar ki sonunda mutluluğun yerinde yeller eser, zira talep ettiği şeyler aşığın içinde […]
ÇOCUKLUĞUNA KÜS YETİŞKİNLER

Çocukluğuna küs olan hiçbir insanın yetişkinliği ile barıştığını görmedim. Yetişkinliğinde problem yaşayan insanların çoğu çocukluğuna küsmüş ya da küçükken kötü şeyler yaşamış. Çocukluğunda başı okşanmamış, gözlerine sevgiyle bakılmamış çocuklar ömür boyu başkalarının gözünde kendisini sevmeden değer arama peşinde…Çünkü siz onu; size en çok ihtiyacı olan zaman diliminde sevmediniz. Çocuklarınıza verecek ya da bırakacak hiçbir şeyiniz […]
GEZİYE BİR ADIM: YOL (1)

Zamanın ellerine kendimi bırakıp günler öncesinden planlamış olduğum yolculuğuma sabahın erken saatlerinden başlamak üzere yola evden yola koyuluyorum. Bursa’dan Balıkesir’e ayarlamış olduğum saatteki yolculuğa yetişebilmem için Sakarya’dan erkenden yola çıkmam gerekiyordu. Havanın hafif ayazı yüzümü yalıyor gibi. Sakarya otobüs terminaline gidecek servisler olmadığı için zaruretten taksiye atlayıp yolculuğun ilk adımına başlamış bulunuyorum. Sanırım hatiplerden sonra […]