Sanat

RÜZGAR ALDI DÜŞÜMÜ

“Ne kadar savrulacağıma rüzgâr karar verdi. Bilmediğim şehirlerin, soğuk evlerinde uyandım. Acı çekmekten, kaybetmekten, kaybolmaktan hiç korkmadım. Bu beni daha cesur mu yoksa daha aptal

DÜŞ ’LE

tadım kaçıyor, ama durup dururken bu, tarif edemiyorum sanki durduk yere ağzınızda acı bi tat olması gibi tatsız bi tat düşündükçe ağrıyor başım sanki yeni

UZAK CESUR

Bir şeyi defalarca söylemek, yitirir anlamını denmiş, ama öyle mi? “uzak” yakın olur mu ? defalarca söylesek. Hayır biliyorum, kastettiğim bu değil, korkuyorum demek fazlasıyla cesur

GEVE

kitaplar, kelimeler erişmek içindi. ya huzura, sevgiye ya da bilgiye ve pek bir vasfı olmayanlar zaten anlaşılmak için  değil, ne kadar korkak olduğunu ve kendini

TAŞ AYNA

Beyaz tülbentinden ayrıştıramıyor.Ağaran saçlarını,Elleri ile yüzünü yokluyor.Yüzü elleri gibi kupkuru.Kaç yaşında olduğunu hatırlamıyor,Uzun zamandır aynı yerdeler.İkisi de yorulmuş.Taş yosun kaplamış .O ise makinada iki büklüm.Tutunamadığı

KENDİMİ BULDUM

” Kaygılar zaten yakınımdır benim. Orada, şurada, burada, her yerdeler. Ama buna kontrast olarak da çocukluğumdan beri bir şöyle bir tercihim vardır: şayet mümkünse, insan

MORMOR

Tuhaf bir sıradanlığın garipliği üzerine yazmak konusunda gidip geldiğim saatlerde en iyi şeyin oturup yazmak olduğuna karar verdim.Lakin sonrasında o kadar da sıradan olmadığını fark

GÖÇÜK

Ortasından kırıldı toprak.Duran her şey yarıldı, yıkıldı.Gök söndü, yere (s)indi.Kayboldu arkasında (c)anlar.Uykuda iken gidenlere.Tabut bulunamadı.Kefen yetişmedi.Etinin eti göçükte.Kimse yok mu? Diyen çoktu!Kimseler vardı ama ciğerleri

KALBİM

Çok derinden hissediyorum artık olanları, Her şey anlamını yitirmiş gibi geliyor bazen. Nedenini, nasılını bile sormak gelmiyor içimden. Zira yüreğimin her parçası yorgun. Her parçası

UYUMAMAK ÜZERE

641’in ismini değiştirme konusunda kafamda soru işaretleri ile masamın üzerindeki üç mumu yaktım. Bilgisayarı açtım sonra. Eğer sallantı hissedersem avizenin sallanıp sallanmadığını göremeyecektim. Gerçi, her