Sevgi dediğimiz şey sık sık trajik bir sonuca yol açan sadece tatmin edilmemiş aşk tutkusu değildir aslında. Tatmin edilmiş tutku da mutluluktan çok mutsuzluğa dönüşür, hatta daha da fazla yol açar. Çünkü söz konusu kimsenin kişisel mutluluğuyla o kadar çok çatışmayı gerekli kılar ki sonunda mutlulu­ğun yerinde yeller eser, zira talep ettiği şeyler aşığın içinde bulunduğu diğer koşullarla bağdaşmaz ve neticede bunlar üzerine kurulu hayat tasarılarını yıkar. Hatta öyle olur ki aşk, çoğu kez sadece harici koşullarla bağdaşmazlıkla kalmaz, aşık kendi kişiliğiyle de çatışma içerisinde kalır, zira bu duygu cinsi münasebet olmasa aşığa sevimsiz, önemsiz, hatta tahammül edilmez gelebilecek kimselere yönelmiş olabilir. Ne var ki türün iradesi kişinin iradesinden çok daha güçlü olduğu için aşık kabul edilebilir.
Bulamadığı bütün niteliklere gözlerini kapatır. Kendisini sevdiğinden uzaklaştırabilecek her şeyi görmezden gelir, önemsemez ve kendisini tutkusunun yöneldiği amaca sımsıkı bağlar ve öylesine azat kabul edilmez biçimde
bağlar ki türün iradesi. Tatmin olur olmaz ardında zor tahammül edilir bir hayat yoldaşı bırakarak kayboluveren bu yanılsama yahut vehimle gözleri görmez olur. Çoğu zaman fevkalade akıllı ve üstün niteliklere sahip kimselerin şirret ve iblis diye nitelendirilebilecek kadınlarla evlendiklerini görür ve böyle bir seçimde bulunmanın onlar için nasıl olup da mümkün olduğunu anlayamayız. İşte bunun izahı burada yatar. Ve bundan dolayıdır ki eskiler, aşkın gözünün kör olduğunu söylemişlerdir.


Hâlbuki bir aşığın sevdiği, kendisine mutsuzluk ve pişmanlıkla dolu bir hayattan başka bir şey vadetmeyen mizaç ve kişilik kusurlarını açıkça görüp keskin biçimde fark etmesi mümkündür ve bunlar yine de onun içini korkuyla doldurmaz.

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

2 Responses

Bir yanıt yazın