KENDİNE DAİR BİR SAYFA

Yine başındayım bir beyaz sayfanın, haftalardır üzerime çöken hayata dair ne kadar yorgunluğum varsa onları yazmaya geldim.Belki de şimdi önüne bir set çekerim duygularımın, ya da yarın sonsuz denizlere dökülen bir dereden hızla geçen berrak bir su gibi dökerim her şeyi.Son zamanlarda beni düşündüren şeylerin birikmişliği bağlıyor elimi, kolumu ve en çok da duygularımı. Biliyorum […]

İDAM BUSESİ

Bazen bir kare bütün bir hayatın biyografisi olur. Bugün günlerden dudakların kuruması, cümlelerin demli çayla birlikte boğazda tıkanması, gözlerde ulu bir mahcubiyet, kalpte ne olduğu belirsiz duygular sarmalı… Bir ahvalin ulu ortamda bir anda yaşlanması her nefesin boğazımızı çok derin, çok kızgın, çok aceleyle yarılan susuz toprak gibi ve de alıp verilen her zerre havanın […]

RÜZGAR ALDI DÜŞÜMÜ

“Ne kadar savrulacağıma rüzgâr karar verdi. Bilmediğim şehirlerin, soğuk evlerinde uyandım. Acı çekmekten, kaybetmekten, kaybolmaktan hiç korkmadım. Bu beni daha cesur mu yoksa daha aptal mı yaptı bilmiyorum. Ve bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğim. Bir şey var adını koyamadığım, kafamda bir türlü oturtamadığım bir şey kırılmaktan öte , parçalanmak gibi. Düşlerimi toparlamaya çalıştıkça dağılıyor rüzgara […]

VAZİYET MUĞLAK

Ne kadar düşünürsem düşüneyim bazı soruların cevabını bulamıyorum. Saatler devirirken koca bir günü, geceleri düşlemekle geçiyor. Bir kavramın içerisine sığdırmaya çalışsam da kendimi sessizlik ve gerçeklik arasına ortak bir küme açılıyor. Karmaşa diye adlandırdıklarım gündelik vakitlerden arta kalan birkaç saatte ortaya çıkıyor. Kızgınlığım, kırgınlığım bittiğinde ölüm sessizliği koca bir sokağı kaplıyor. Büyük bir esintinin etkisiyle […]

BAHARLAR GELECEK

Öyle ihtiyacım var ki sessizce uyumaya, Uyandığım da geçen giden zamana hayıflanmak yerine susmaya, Sustukça yeniden doğmaya. Kaç zaman oldu, huzurla gülmeyen kalbim, bilemez oldum Ruhum bir askerin inzibattan saklanması gibi kaçıp gitmek istiyor uzaklara. Zapt edilemeyen ben; Kimseye söylemeden gizlice ustasını seyreden bir çırak gibi, Kışı atlatıp baharın gelmesine, gitmek istiyorum. İçimde ki ışıltı […]

POP ZAMAN

Bir saat, bir dakika, bir saniye… Yılların getirdiği mi yoksa götürdüğü mü desek? Çoğunluğumuz büyük ihtimalle götürdüğü deriz. Özellikle yaşı ilerlemiş amcalarımız, teyzelerimiz, dedelerimiz ve ninelerimiz. Zaman en çok onlardan çaldı; güzelliklerini, yaşlarını, sevinçlerini, koşmalarını ve bedenlerini ve daha bir çoğunu… Bana sorarsanız ben zamanın bana ne getirdiğini ve benim zamanı nasıl tükettiğim önemlidir. Dünyanın […]

YANDIM MI DEMEK LAZIM, YOKSA YANMAK MI LAZIM PİŞMEK İÇİN?

Kaderin bir başlangıcı mı yürüdüğüm bu yol, yoksa sona mı geldim? Dokuz ay suyun içinde kalıp ayrı bir dünya yaşayıp kimsenin yardımına ihtiyaç olmadan içerde beslenmek zorunda kalmak, sonra sana dört elle sarılan, merhamet dolu kucağa sarılmış, sımsıcak sevgiye boğulmak. Bu aslında nasıl değerli olduğunu kanıtlamaz mı? Aslında hayat her yeni doğuşuyla haydi yarış çevir […]

BAKIŞ AÇIMIZDAN ZAMAN

Artık kan bağı yok çiçeklerle, kelebekler arasında, hatta bütün uçuşlarını iptal etti kuşlar, hiç bir memleketin üzerinden geçemeyecek kadar yoruldu kanatları.Kimse yaşlanacağı günleri düşlemiyor artık. Herkes bu günün yaşlısı biraz.Ne çok borçlandık gençliğimize şu genç yaşımızda. Üstelik bu borcu ödeyecek beş kuruş zamanımız bile yok. Yürüyoruz, adımlarımızın değdiği yerlere yol diyemiyoruz. Çünkü ilerleyemiyoruz ilerledikçe gerisin geriye […]

HÜRCE

Yaşamak diyordu bir hürlük bahsi.Bağımsızlık timsallığına atıfta bulunuyordu Nazım. Orman gibi birlikte rengarenk olabilmeyi arzuluyordu. Sahi birlikte olabildik mi? Gülüp, eğlenip yaşadık mı hürce? Kargaşadan, karmaşasından kurtulup yaşam denen bu özgür olmayan dünyada biz özgürleşebildik mi? Yada bunu canı gönülden istedik mi? Hangisiydi bizi bir yola sürükleyen hayat denen kavram mı, yoksa kimsesiz halin isyanı […]

BİRİNCİ TEKİL ŞAHIS

Ben, birinci tekilin en yabancı kahramanı; Kısa bir öykünün en yalancı tanığıyım. Çok düşünsem de akşamları, farklı ruh hallerinde karmaşık bir ruh sayılırım. Çalmaz oldu şarkılar eskisi gibi ve sustu iç sesim bir gecenin karanlığında. Sonsuzluğa karıştı o capcanlı yıldızlar oturup bakındım etrafıma kabullendim. Mutlu günlerin çetelesini tuttum defterime bilmem kaç çizik attım. Bir çok […]