DEVRİM

Çetin mücadelelerin insan ırkı üzerindeki etkisi,Aşkın tahtında yeni kavgalara sebep oluyor.İçimdeki isyan ateşiYolun sonunun pek de sonu olmadığını gösteriyor.Bitmeyen destanların yazıldığıZehirli okların  hedefi tam on ikiden vurduğuErosun hikayesi, işte tam da buralarda başlıyor Barut yeni kıvılcımlar ateşliyor göğsüme.Kan deryasında boğulmayı yeğliyor bedenim.Bu savaşın galibi elini göğe kaldırıp yalvarıyor.Ne olur bitsin bu öfkem, kinim… Azap can […]

BUGÜNE. HEPİMİZE.

Bu yazıyı, uyku nöbeti tutarken paylaşıyorum. Bugüne. Hepimize.Bugün. 9 Şubat, 2023. Saat 00.44. İnanılmaz bir durumdayım. İnanılmaz, gerçekten. Hiç olmadığım kadar yazmak ve güvenli bir yerde bulunmak istiyorum. Lakin sonrasında, daha fazla yaşayabilmek için üzerindekilerin kaldırılmasını bekleyen binlerce insanı anımsayınca, utanıyorum. İçinde bulunduğum durumlardan sonra, kendimi yazmaya zor attım. Biraz daha dursaydım, sakin kalmam gerektiğini […]

TUT ELİMDEN SEVGİLİM, GİDELİM

Mesafelerin önemini yitirdiği bir zaman diliminde, ortaya dökemediğim problemler var. Ve tabi etkisinde kalan sinsi, bir o kadar da korkak tavırlarım. Rüzgarlar esiyorken başımda duvarda asılı fotoğraflar anlamsız, manasız geliyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. İçimde o mükemmelliğin etkisi kalmış. Zaman, yorgun ve acımasız geçiyor. Aslında anlamlı bir o kadar da hüzünlü saatlerde yol […]

KONU, DEĞİŞTİ BİLE

Dünyadan nasıl göründüğümü bilmediğim bir günün sabahına uyandım. Yine. Kendimi Buk’un terkedilmiş evinde gibi hissettim gözlerimi açtığımda. Uyuduğum koltuktan doğrulduğumda başıma çekiçle vuruluyormuşçasına ağrı hissediyor olmama rağmen kalktım. Uyanmış olduğuma göre, beynim tuhaf sualler sorma mesaisine başlamıştı. Gece yakmış olduğum tütsüden kalma vanilya kokusu sinmişti odanın içine. Gece hoşuma gitse de uyandığımda midemi bulandıran bu […]

AŞK’IN MÜPTEZELİ

Mesafelerin birleştiği ilk o an Aklıma düşmüştü yeşil gözlerin. Aramızda yollar yıllar varken Uçup gitmişti, Güzel günlerin mükemmelliği. Elimde kalan, Son yaprağım Bıçak darbelerine göğüs germekten hırpalanan, Kurşun kalemim Ve Sigaram Artık yıpranmakta kâr etmiyordu. Gözlerim seyre dalamıyordu, Kitaplar bir zulüm Hislerim hançer yarası kadar acı verici. Bedenim, Sonsuzluğa ışınlanmak isteyen Bir bilim insanı gibi […]

ÖLDÜK MÜ DERSİN?

Ne yazacağımı bilmeden yazıyorum ilk cümlemi. Öyle plansız, öyle gelişi güzel.. Yazmak istediğim binlerce kelimeden ilk kelimem sen oluyor şimdilerde. Garip bir hüzün var boğazımda düğümlenen. Garip bir gülümşeyiş dudaklarımda. Ne pişmanım, ne öfkeli, ne kırgın ne de ölü gibi. Sessizliğin içinde anılardan oluşan film şeritlerini izliyorum öylece. Öfkem de hüzne dönüşüp durmuş gibi, bir […]

FERDÂNİYET

İyiliğim en çok bana zarar veriyor diye bir cümle kurdum az önce kendi kendime. Ya anlaşılmadığından ya önemsenmediğinden diye de iki tür sebep uydurdum. Zihnimdeki düşünceler karardı, kötülük bencilce her yeri sarıp ele geçirdi. Devamında umursamazlığı getireceğini bildiğim bu histen uzaklaşmaya çalıştım. Yanılgılarım hakikate ulaştığında yanağımdan süzülen iki damla yaşın ıslaklığını dudaklarımda hissettim. Gerçekten çok […]

SORGULAMALI ÖMÜR

Ah gençliğim!İnce bir ipin iğne deliğini bulmaya çalıştığı gibi kendimi aramakla geçti ömrüm. Bulmakla meşgul olduğum kişiyi daha bulmadan ne çabuk kalınlaştı yüzümdeki çizgiler. Bastonla oynadığım günler daha dün gibi gözümün önüne gelirken, bastona mahkûm olmam faniliğin ta kendisi değilde nedir öyleyse? Zaman su gibi değil çay yudumlamak gibi makas atıyor ömrün kalbine. Önce damarlarını […]

TUVALİM YİNE, MOR OLDU

Morun tonlarıyla donanmış tuvalimin üzerine beyaz boyayı geçip yeni bir çalışmaya başlayalı kırk bir dakika oldu. Siyah penye kumaş pantolonumun üstüne giydiğim haki ip bolerom, üzerindeki eski çalışmalarımdan kalma boya lekeleriyle içime huzur veriyordu. Tuvalimin yanında duran uzun sehpamın kenarındaki şarap kadehinden ara sıra bir iki yudum almam, elimdeki fırçaya ilham oluyordu sanki. Bugün gördüğüm […]

İŞGAL

  Zaman.Kıyım kıyım kıyıldı geceden.Tehlikeli düşlere, düşüncelere.Geçmiyor, bitmiyor.Gece uzadıkça çoğalıyor endişeler…Şafağa doğru ayrıştı düşler gerçekten.Bitti çatışma yüreğinde.Ön yargıya heba edilmişti sevdası. Ne de olsa;Kimliği,Kültürü,Konuştuğu dil suçtu.Esmer tenli asi çocuğun.Sevmek sevilmek.Payına pay edilmemiş işgal yüreğinde…