GÖÇÜK

Ortasından kırıldı toprak.Duran her şey yarıldı, yıkıldı.Gök söndü, yere (s)indi.Kayboldu arkasında (c)anlar.Uykuda iken gidenlere.Tabut bulunamadı.Kefen yetişmedi.Etinin eti göçükte.Kimse yok mu? Diyen çoktu!Kimseler vardı ama ciğerleri enkaz.Donup kalmışlar zamanda.Çaresizlik, kimsesizlik, sahipsizlik.Soğuğuda üşütüyor. Gece kendi içinde geceye dönmüş.Güneş doğmaktan korkuyor.Amik Ovasına, Kommagene’ye Maraş’a.Acıyı, çaresizliği, aydınlatmaya.Can ile kan karışmış moloz yığınına.Yürek dayanmıyor kaldırmaya…

KALBİM

Çok derinden hissediyorum artık olanları, Her şey anlamını yitirmiş gibi geliyor bazen. Nedenini, nasılını bile sormak gelmiyor içimden. Zira yüreğimin her parçası yorgun. Her parçası kırık dökük. Zaman zaman soruyorum kendime, Mutlu olduğun anda bile neden gözlerinden yaşlar akar? Sanırım bunun tarifi yok. Hüzün mü desem, acı mı desem, yoksa umut mu desem bilmiyorum. Sahi […]

UYUMAMAK ÜZERE

641’in ismini değiştirme konusunda kafamda soru işaretleri ile masamın üzerindeki üç mumu yaktım. Bilgisayarı açtım sonra. Eğer sallantı hissedersem avizenin sallanıp sallanmadığını göremeyecektim. Gerçi, her dakika sanki deprem oluyormuş gibi hissetmekten dolayı alışmış duruma gelmiştim, ne yazık ki. Beynim de, düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki artık uyumak ve kafamı susturmak istiyordum. Lakin uyuyamıyordum. […]

YIKIM

Zorla kalkıp birkaç cümle karaladım defterimin köşesine. Sıra tarihi yazmaya gelince uzun bir süre duraksadım. Günler geceler geçmek bilmiyor. Acımız katlanarak büyüyor gibiydi. Toplumu etkileyen bir tür felaketin etkilerini naciz bedenimde öylesine derinden hissetmiştim ki…Çaresizliğin tanımına bir yeni anlam eklendi lügatımda. Korkular yer edindi aklıma ve rüyalarım da karışmıştı bu kabusa. Kırılmalar yaşadım örneklerine sahip […]

ENKAZ

Hiç bir enkaza sığmadı yüreğimFilm sahnesi sandılarAma çocuklarımın acısıdırYüzümde ki o derin çizgilerim Çaresizce bekleyiş içindeyimBir umut sağ çıkar birileriSınama beni evlat acısı ile YarabbiDayanmaz kalbim bu acıya belki, Anadır yüreğim anaBu sefer de bağışla onları banaBudur son isteğim ya Rab!Enkazlara dayanmaz bu kalp  

DEVRİM

Çetin mücadelelerin insan ırkı üzerindeki etkisi,Aşkın tahtında yeni kavgalara sebep oluyor.İçimdeki isyan ateşiYolun sonunun pek de sonu olmadığını gösteriyor.Bitmeyen destanların yazıldığıZehirli okların  hedefi tam on ikiden vurduğuErosun hikayesi, işte tam da buralarda başlıyor Barut yeni kıvılcımlar ateşliyor göğsüme.Kan deryasında boğulmayı yeğliyor bedenim.Bu savaşın galibi elini göğe kaldırıp yalvarıyor.Ne olur bitsin bu öfkem, kinim… Azap can […]

BUGÜNE. HEPİMİZE.

Bu yazıyı, uyku nöbeti tutarken paylaşıyorum. Bugüne. Hepimize.Bugün. 9 Şubat, 2023. Saat 00.44. İnanılmaz bir durumdayım. İnanılmaz, gerçekten. Hiç olmadığım kadar yazmak ve güvenli bir yerde bulunmak istiyorum. Lakin sonrasında, daha fazla yaşayabilmek için üzerindekilerin kaldırılmasını bekleyen binlerce insanı anımsayınca, utanıyorum. İçinde bulunduğum durumlardan sonra, kendimi yazmaya zor attım. Biraz daha dursaydım, sakin kalmam gerektiğini […]

TUT ELİMDEN SEVGİLİM, GİDELİM

Mesafelerin önemini yitirdiği bir zaman diliminde, ortaya dökemediğim problemler var. Ve tabi etkisinde kalan sinsi, bir o kadar da korkak tavırlarım. Rüzgarlar esiyorken başımda duvarda asılı fotoğraflar anlamsız, manasız geliyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. İçimde o mükemmelliğin etkisi kalmış. Zaman, yorgun ve acımasız geçiyor. Aslında anlamlı bir o kadar da hüzünlü saatlerde yol […]

KONU, DEĞİŞTİ BİLE

Dünyadan nasıl göründüğümü bilmediğim bir günün sabahına uyandım. Yine. Kendimi Buk’un terkedilmiş evinde gibi hissettim gözlerimi açtığımda. Uyuduğum koltuktan doğrulduğumda başıma çekiçle vuruluyormuşçasına ağrı hissediyor olmama rağmen kalktım. Uyanmış olduğuma göre, beynim tuhaf sualler sorma mesaisine başlamıştı. Gece yakmış olduğum tütsüden kalma vanilya kokusu sinmişti odanın içine. Gece hoşuma gitse de uyandığımda midemi bulandıran bu […]

AŞK’IN MÜPTEZELİ

Mesafelerin birleştiği ilk o an Aklıma düşmüştü yeşil gözlerin. Aramızda yollar yıllar varken Uçup gitmişti, Güzel günlerin mükemmelliği. Elimde kalan, Son yaprağım Bıçak darbelerine göğüs germekten hırpalanan, Kurşun kalemim Ve Sigaram Artık yıpranmakta kâr etmiyordu. Gözlerim seyre dalamıyordu, Kitaplar bir zulüm Hislerim hançer yarası kadar acı verici. Bedenim, Sonsuzluğa ışınlanmak isteyen Bir bilim insanı gibi […]