ELVEDA

Ölüm var biliyorum, öldürenlerde biliyor mudur?Kaskatı hücrelerim ile sarmaşık olmuştum göğsüne.Senden kalan sihâmlar var kirpiklerimdeSöyle bana şimdi nasıl hatırlanır dîde’yi görenlerBilirdi yaşadığımı pervane olanlarBilirdi ateş başında yaşanlar beni..Bir sen bilmedin..İçimdeki öksürük ile başa çıkamamıştım,Annem ilkildiğinde.Araf sana cennet mi vaat etti.Uzandığım papatyalara bakmaya utanırkenGülüşlerinin aynalara doluşması hangi tezatın çırpınışıydı.Kulaklarım git gide sesini ezberlerken.Buğulu bir gözyaşı ediyordu […]

EVVELDİ

Yan yanayken saate bakmanın ayıp olduğu zamanlardı, Karşılıklı oturdun mu bir masanın etrafına, bir gözlere bir de uzaklara bakılırdı eskileri yad ederken. Evveldi, güzeldi. Ellerde telefon yoktu, çocuktuk. Büyükler eskileri konuşurken uyuyakalmak diye bir şey vardı! Evveldi, güzeldi. Sevmeler sessiz ve sebepsizdi. Ne gösterişe gelir ne de nedenlere sığardı. Evveldi, güzeldi. Her şeyden önce samimiyet […]

DUDAĞI MENEKŞE KADIN

Kırık düşleri, kesik avuçlarımla topladımMahşer kapımda.Söner mi dileğini tuttuklarım.Dönmez bilirim el ele tutuşup giden umutları.Vakur bir sevdanın dirayeti boynumda,Yetmez mi ?Yetmiyor, bak Haziran’da suskun…Bekler mi ömrün,Seni beklediğim kadar.Dudağı menekşe kadın,İrticalar üstünde mutluluklar kovala şimdi.Rezzan kahkalara boğ göğsündekiniKaralar bağladım seni saracağım zamanlarda.Gülüşleri nazlı kadın,Saatler çalıyorPencerelerim artık saksısızEsmiyor gölgem, sığıyorum anılaraAynalar bizi dansa teşvik ediyor.Ah demelerim ah […]

MAPUS

Burası ne cennet ne de cehennem,Cehennemden çok öte bir yer.Cennet olsa gitmek istemeyeceğim.Dört duvar arasın da sıkışmış bir hayat,Betonlar,çok soğuk ve ürkütücü,Güneş,sanki kovulmuş bu duvarlardan,Sıcaklık ise,Gardiyanların yüzüne mahkûm edilmişBirer tebessüm ve serzeniş. Nereye düşürdün beni yarabbim?Herşey metal kokusuyla keskin,Ranzalar üstüme , üstüme yürüyor .Tuhaf silüetler görüyorum duvarlarda.Aynalar, birer cellat yaratıyor aksıma.Aklıma mukayyet olmam imkânsızMapushane diyorlar,Cehennemin […]

FİZAN

İnsan, hiç kendine de kırılır mı?Estağfurullah yerle yeksanım.Direnmeyi de bıraktım.Yenildim. Sesime yabancı.Gölgeme simsiyah.Yüzüme resim.İçime garip.Fizan kadar uzağım.Kendime…

ÖLÜMDEN ARTA KALAN

Sokaklar dar geliyor artık Başı dumanlı apartmanlar, Molozlara kalmış koca yollar, İçimi hatıraya boğan çocuklar var. Çadırlara yazılmış kader diye, Oysa kaderi yazan onlarmış Nerden bilebilirdik mutlu evimiz Bize en öfkeli mezar olacak. Hırçın okyanus gibiyiz, Deli olmuşuz, divane olmuşuz Hesaplaşmamız var, Hesabımız var. Umuda kelepçe vurmuşlar, İsyanımız var, Hasretimiz var, Yasımız var. Bu umut […]

TİRYAKİ AŞKIM

Köyün tezek kokan o masum havasını şehrin entrikalarıyla değiştirmem başka bir dünyaya adım atmama vesile olmuştu. Küçücük dünyam bir anda devasa bir uzay boşluğu gibi geniş olmaya başlamıştı. O yıllarda aşk kelimesi yeni yeni kirlenmeye müsait hale gelerek, o saf ve tertemiz aşklar, artık yeni gömlekler giymek için can atıyordu. Ya da ben öyle biliyordum.Okula […]

QEFTEK HELBEST

Bûme şilkeke avê ji kaniya dilÛ ji te borîm.Ev av ber bi ku de diçe, wê min kîjan nihalê de bihêle nizanim.Pirsyar bi pirsyar tu li min negere.Serxweşekî hişyar im ber bi bayê evîna te ketîStêrkên ku li esîmanê min kom bûne bi ronî dibiriqin û direqisin û rûyê te yê narîn dineqişîninNikarim giyanê xwe […]

GÖÇÜK

Ortasından kırıldı toprak.Duran her şey yarıldı, yıkıldı.Gök söndü, yere (s)indi.Kayboldu arkasında (c)anlar.Uykuda iken gidenlere.Tabut bulunamadı.Kefen yetişmedi.Etinin eti göçükte.Kimse yok mu? Diyen çoktu!Kimseler vardı ama ciğerleri enkaz.Donup kalmışlar zamanda.Çaresizlik, kimsesizlik, sahipsizlik.Soğuğuda üşütüyor. Gece kendi içinde geceye dönmüş.Güneş doğmaktan korkuyor.Amik Ovasına, Kommagene’ye Maraş’a.Acıyı, çaresizliği, aydınlatmaya.Can ile kan karışmış moloz yığınına.Yürek dayanmıyor kaldırmaya…

GÖÇ

Göç ettiler,Tüm kelebekler.Vedalar erken oluncaYetim kaldı bu memleket.Daha ilkbahar olmadanHesapta olmayan göçler,Kalan kelebekleriKanatsız bıraktı.Oysa kırlangıçlarGöç ediyordu bu diyardan,Göç edenler deTam mevsimin deYeni bir hayat içinBaşka memlekete gidiyorlardı.Kelebeklerin bu göçü,Hem vakitsiz olduHem de dönüşü olmayanBir yolculuğa konuldu…Abdulsamet İLGİN