ZİLAN

Gecenin seherinde bir sefildim Mavi ile siyahın savaşıydı gidişin Soğuk bir mermiye benziyor dönmeyişin Alacakaranlık sesiydi terk edişin Sensizlikler yağıyordu bu kentin camlarına Yoktun suretin kararıyordu Sınırı bozgun kalemimin ucunda İçli bir ses yankılanıyordu Kentimin arka sokaklarında Ben sensizlikten boğuluyordum Zilan…
SEN’Lİ DÜŞLER

Kalbimin kapısı kapalıyken bir anda geldin. Ve hüzün kapladı aşk dolu yüreğime. Mutluluğun haykırışları kulaklarımda çınlamaya başladı. Gözlerimdeki ışıltı her dakika seni aramaya başladı. Fırat’ın Dicle’ye olan sevdası misali Kavuşmayı düşlüyorum. Hayaller kuruyorum, mutlu mesut Huzuru diliyorum senle yaşamalı. Mutluluğun tadını sende buluyorum. Ömrüm bile sana tutsak kalıyor. Sevgim gibi, heyecanım gibi, özlemim gibi… Yıldızlara […]
Marmara

Doğal afetler hayatımızın bir gerçeğidir. Acı gerçekler… Gece saat 03.03 sularında yer yerinden oynamıştı. O gün hayatımızın son günü gibiydi. Yalnızca 45 saniye bu kadar uzun ve acı dolu olabilir mi ? Sesimi duyan var mı ? 23 yıl geçmesine rağmen depremin ayak izleri kalbimizin en derin yerinde duruyordu. O günden bu güne ne değişti […]
YİĞİT’ÇE

Yiğit Çanakkale’de İngilizlerle savaşırken yaralanır. Haydarpaşa Hastanesinde tedavi edilir. Ayağı bir parça sakat kaldığı için hafif hizmete ayrılır ve hastanede görevlendirilir. Yiğit’e bir gün Haydarpaşa Tren İstasyonu’ndan hastaneye götürülmek üzere esir İngiliz askeri teslim edilir. Yiğit ve hasta İngiliz asker, yağmurlu bir havada kör topal yola devam ederler.Yiğit dehşetli bir İngiliz düşmanıdır aslında. Ötekilere pek […]
AX

Göğsümün sol yanında bir yerlere dokunuyor Gözlerinin çığlık çığlığa haykırdığı sessiz feryadın Hozanların stranları çare değildir sana Seni ancak dengbejlerin dengi paklar Duyar oldum incinen yaraların kabuk tutmaz Kayıp bir coğrafyada Janya’sın sen Sızlayışlarına anca vokalistlik yapabildiğim Uzanamam o mahur gözlerine Maruz kalmışım kalabalık şehrin kahrolası telaşlarına Bir Eylül isyanı gibi duruyor gözümün önünde Çatık […]
Çocukluk Düşlerinin Uğultuları

Her masanın, her sandalyenin, her afişin, her monitörün, her çay bardağının, her fincanın, her saksının, her kapının, her acil durum talimatnamesinin, her hademenin, her sineğin, her saksının, her toz zerresinin, her sahipsiz küfrün ve her takım elbiseli vücudun duracağı yer bellidir. Söylenecek sözler, atılacak kahkahalar. Öfkeyle söylenen sözler, sıkılan dişler. Bırakılan nefesler ve onar saniyelik […]
ÇAPRAZ BULAŞMA

Hayatın ona bahşettiği bu zaman dilimine kadar ailesi için mücadele veren Yiğit artık kendi için birşey yapmaya karar vermişti. Bütün arkadaşları okurken o fabrikada çalışıyordu. Yıllardır içinde ukte kalan lise hayatını açık öğretim ile bitirip üniversiteye gitmek için harekete geçecekti. Yiğit bu serüveninde yalnız değildi. Arka çıkan bir ablası vardı. Vardiyalı sistemde çalışan Yiğit […]
MADDİYAT DÜNYASI

Dini inançlar, geçmiş dönem yaşam tarzı, kuşaklara göre doyumsuzluk olarak nitelendirilen olumlu ve olumsuz yönler vardır. Yaradılışa olan inançtan yola çıkarak oluşan bir şükür kavramımız vardır. Günümüzde her ne kadar unutulmuş ve sorgulanır hale gelmiş olsa da… Bir ortama girdiğimizde konuşulan ilk şey malesef maddiyattır. O araba almış, diğeri ev almış, bu arsa almış, şu […]
DAYAN RÜSVA ETME BENİ

Değerli Okurlarım, bu yazımızda çok sevdiğim üstadımız Ahmed Arif’i ve onların dönemini konuşacağız. Lafı hiç uzatmadan yazımıza giriş yapıyorum. ELBET DE YAŞASIN CUMHURİYET Ne diyordu o, Ahmed Arif’in dizelerini seslendirdiğinde dinlemeye doyamadığımız, konserini göremediğimiz, sakallarından çocuk kokusu gelen adam; ‘Herif beni görünce yaşasın Türkiye diye bağırıyor, sanki ben uzaydan gelmişim.’ O bahsedilen herif niye […]
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI

Merhabalar Değerli Okurlar, ben Agit Özdek. Güneşin doğduğu toprakların evladıyım. Bu ilk yazımda sizlere benimle aynı coğrafyada dünyaya gelmiş esmer yüzlü bir çocuğun hayat hikayesini onun diliyle anlatmak istiyorum… GÜNEŞİN ÇOCUKLARI İlkokul hayatımız bizim çocukluğumuzdur. Gelişi güzel yaşadık her şeyi. Oyunlar oynadık. Mahalleye takıldık. Velilerimiz başımızdaydı ve sorumluluk sahibi değildik. Yükümüz sadece futbol maçında yenilmekti. […]
