AMAÇSIZ

Zifiri karanlık bir odada elimde kalemAmaçsız, gayesiz ve hedefsiz yazıyorumSonsuz bir noktaya gözlerimi dikmişAnlam çıkartmaya yelteniyorumBalıklarla bir kara parçasında dans ediyorum şuanSigaramın dumanı gibiKıvrıla kıvrıla yayılıyorum gökyüzüneTat alamıyorum artık sıradan menülerdenŞeker lüzumsuz olmuş çay içmelerimdeKaç kadeh devirdim mezesiz ve sekArtık bu merette damakta tat bırakmıyor nedenseSonsuz uzayda toplu iğne arayan bir mecnun gibiyimNe ben kendimi […]

İKi ADIM ÖTEDE

İki adım ötedeÖyle bir özlemOluşacak içimde,Bir adım atsam,Kapanmayan yaralarAçılacak yeniden … Kapanmayan yaralarBahaneler peşindeFıskiye gibiHer yerdenFışkırma niyetinde… Bir açılırsa bu yararlarKapanmayacak yenidenZaten açılmak içinCan çekişiyor derinden… Yamalı yaraları,Zor bela,Sarmaya çalışıyorum.Saklamaya çalışsam bileDışa yansımaktanAlıkoyamıyorum..  

DÎSA (BOTAN)

Dîsa ewr tarî bûn Dîsa ser serê me,Bu xum xuma ewran.Bu tofan, bu ferman. Dîsa êş û elemaDilê dayîka girt Dîsa êş û elemNava dilê dayîka ketin Dîsa şev tarî bûn Roj dil ji şikest bûn Civan li hespibun Ji BOTAN di ravinbun. Dîsa riya xerîbiyê xuya kir.Dîsa li botan qêrîn ket çiyan.Disa giryên zarokanÇu […]

VURMUŞLAR BENİ

Vurmuşlar beniİki kent kavşağında“Hangi kent daha yakın?”Diye sorsalar.Namludan çıkan kurşunHangi taraftan çıktıysa… Ezmişler benliğimiİki duvar arasında“Hangi taraf daha ağır basıyor”Diye sorsalar.Beyaz kanNereden aktiysa… Kilitlemişler beniİki dil arasında“Hangisi tercüman oluyor?”Diye sorsalar.Kundakta hangisi kulağıma fısıldadıysa… Abdulsamet İLGİN

DÜŞÜM

Kim bakardı öyle hayallerime? Zaman kadrajısüslemeli düşlerin üç boyutlu resmini çizmese de, imkansız düşlere kürek sallamak kadar zevkli bir yolculuğa çıkamadım. Yolculuk derken hep zoraki sürgün edildim. Heybemde biriktirmeye çalıştığım hiçbir düşüm son durağa ait olmadı. Çünkü bu son durak dediğim her şehir beni bağrına basmadı. Bilemiyorum, ya bu şehirler bana dar geliyor ya da […]

ÖZLEM

Özlemek, ne özledim demektir ne de özlenene sarf edilen edebi sözcüklerdir.Özlemek, uzak kaldığında uzak kaldığın kişiye ya da kavrama karşı içindeki tarif edilmez duygularla haykırmaktır.Yüreğinin en derin yerinde oluşan dayanılmaz sancılardır.Zaman zaman uzak bir noktaya odaklanıp özleyeni içine çekiyormuş gibi nefes almaktır.Durduk yerde hayallere dalıp etraftaki hiç bir şeyi hissetmeyip sadece özleyeni canlandırmaktır. Özlemek öyle […]

İKİ DİL

İki dili öğrenmeye çalışan çocuklar gibiNe ana dilimi öğrenebiliyorum,Ne de “Annem” ile alakası olmayanAnnadil diye öğretmeye çalıştıkları… İki dili öğrenmediğim gibiİki duvar arasında sıkışmış hislerim ,Hislerim yüzüme yansımış olmalı kiYüzümün teki ekşi,teki acı… İkilemelere terkedilmiş hayatım,Gelecek desen,İki denklemli matematik işlemi gibiBir o kadar bilinmeyeni olan bir denklem. Bu kadar bilinmeyen denklemlerle,Gelecek kurmaya çalışmak,Ne kadar gerçekçi? […]

COĞRAFYA KADER OLSAYDI!

Coğrafya, insanın kaderi olsaydı büyük ihtimalle ben “kader”denen kavramla tanışmazdım.Neden mi? Daha annemin karnında kurşun seslerine tekme atmaya başladım. Annem ise her tekme attığımda elleriyle karnını basarak benim çok haylaz olduğumu anlatırdı etrafa.Oysa bilmiyordu ki daha anne rahminde başlamıştı hayat savaşım.Belki de hissediyordu ama o haylazlığıma dem vuruyordu.Doğar doğmaz insan sesinden değil de jetlerin tiz […]

LÛGAT

Sözcüklere duyguları,duygulara sevgimi emanet ettim.Sevginin sözcüklere sığmadığı yaşa geldiğimi farkettim.Yalansız olan tüm sözcükleri önüne dizdim.Zaman zaman kendime kızdım,zaman zaman sana…Sözcüklerle dünyayı değiştiremem belki,ama dünya için milyonlarca sözcüğü infaz etmeye ant içtim.Çünkü kötülüğün kaynağını yok etmeye sözcüklerden başka bir gücün müktedir olmadığına inandım.İnandığım yolda haklı olduğumu kah düşüp yorulan,kah kırılıp küllerinden doğan,kah mürekkebiyle insanların kalbini okşayan […]

ZAMAN

Ömrümden çalınan yılların,Ayıklamasını,nasırlı parmaklarımla bir bir yapmaya başladım.Yüzüme düşen çizgiler,Şakaklarıma namluyu dayamış gibi,Kalbime korku pompalıyor. Düşüp gitsem bu diyardan,Kaç zaman ardımdan ağlar?Kaç yetim bensizliğe tahammül eder?Önce yetim doyurmuş parmaklarım,Şimdi ömründen sayıklıyor.Zamansızlığa kapılıp,Ölümsüzlük rolünü oynayanO yıllara yazık.Hangi hikâye bizi baki kılabilir diyeSorgulayamadığıma üzülüyorum… Kehanetleri bir bir yaşamış ömrüm,Nihayetleri unutmuş gibiydi.Zaman zaman takıldığım tedaylar olmadı değil.Avucumun içi […]