BİLMİYORUM

Bilmiyorum… Hiçbir şey bilmiyorum. İçimde beni yiyip bitiren bir duygu var ismini bilmiyorum, ne yapacağımı, ne zaman yapacağımı, ne yapmam gerektiğini… Hiçbir şey bilmiyorum. Duruyorum öyle sadece aynaya karşı. Aynadaki kim? Onu da bilmiyorum. Yazık, gözlerinin içi kızarmış, göz altları morarmış, saçları karışmış, bomboş bakıyor bana; kaza geçirmiş , üzerinden araba geçmiş gibi bir hali […]

GEÇMEK BİLMEYEN YARALAR

Biliyor musun? Ben kendime küsüm. Fakat öyle çocukça bir naz yapma değil bu. Mesela ben kendimi güzel olan hiçbir şeye yakıştıramıyorum. Güzel olan hiçbir şey de bana yakışmıyor. Baksana ellerime, her tarafı yaralarla dolu. Bana da ancak yaralar yakışırdı zaten.  Gözlerimin altındaki, bedenimdeki morlukları da kendime yakıştırıyorum. Renklenmişim gibi hissettiriyor. Sonra hiçbir güzel duyguya ev […]

GİDEMİYORUM

Gitmek istiyorum. Hiç bilmediğim bir yere, kafamdaki herşeyi silip herkesi unutup yeni  başlangıçlara… Ama ne gidecek gücüm var ne de herşeyi unutacak..  Belki de beni ayakta tutan acılarımdır. Belki insanların beni yarı yolda bırakması, suratıma kapanan kapılar, terk edilmişliklerim belki de bugün beni ben yapan şeylerdir. Ne kadar unutmak istesem de yeniden bu acıları yaşayacağımı […]

UMUT

Aslında umut heryerdeymiş ; okuduğun bir kitap sayfasında, dinlediğin bir şarkıda yada sokakta herhangi bir insanın yüzündeki gülümseme de veya içimize her saniye çektiğimiz oksijende.. Aslında seni sen yapan herşey umutmuş. Elini kalbine koyduğunda eğer o kalbin atışını duyuyorsan umut asla senin için bitmemiş demekmiş.. Biz aslında herşeyi görüyor muşuz ama sadece  bakmayı bilmiyor muşuz. 

CESARETSİZLİĞİM

“Kendinden en nefret ettiğin şey nedir?” diye sorsalar, şüphesiz “Cesaretsizliğim.” derdim. Kimseye karşılık veremeyişim, kimseye sözümü geçiremeyişim; söylemek istediğim herhangi bir şeyi, boş verip içime attığım ve küçük şeylerden büyük şeyler yarattığım zamanlara, kusursuz nefretimi kusmak istiyorum. Arada içimdeki o koca boşluk büyüyor, büyüyor ve bir anda o kadar derinleşiyor ki; korkum ikiye, üçe, beşe […]

KOLAY OLMADI BABA

Kolay olmadı Baba… Senden sonrası hiç kolay olmadı.  Gördüğün, bildiğin, tanıdığın yaralarımın yanına bin yara eklendi. En büyüğü de sendin. Ki sen; yaralarımı saran, yaralarımdan öpendin benim. Sonra en büyük yara oldun. Senden sonra düştüğüm o boşluktan tekrar tutunamadım. Kolay olmadı senden sonrası.. Sabahları uyanması, geceleri uyuması kolay olmadı. Geceleri sen nöbetlerim uyutmadı, sabahları sessizliğin […]

Yoruldum

Yoruldum! Anlatamamaktan , anlaşılamamaktan yoruldum.  Aynı kelimeleri döküp, değişmesini ummaktan yoruldum.  Sol yanımın sızısından,  kelimelerin kifayetsiz kalışından, Önemsenmemekten yoruldum! Şiirlerimin anlatamadıklarından, gönlümün yangının da boğulmaktan, ve dahi yaşamaktan yoruldum! Tutunduğum dalların tek tek kırılmasından,  yaşama sevincimin azalmasından ,  Parçaları birleştirip , toparlanmaya çalışmaktan yoruldum! Güçlüyüm diye ayağa kalktığım her günden ,  dimdik ayakta durmaktan yoruldum! […]

YAŞAM SAVAŞI

Bir romanın satırlarında unuttum düşlerimi. Kitap bitti, hayaller gitti…  Dünyanın sert rüzgarları çarptı yüzüme ve ayıldım. Tek sığınağım kitaplar olmuştu artık. Gerçek hayattan kaçmak için onların büyülü diyarlarında saklanıyor ve düş kırıklığı yaşamaktan korktuğum için hayal kuramıyordum. Oysa hayallerim beni ben yapan emellerim, varoluş sebeplerimdi. Onlardan vazgeçemezdim.  Küçük bir çocuğun kalbi gibiydi kalbim. Koşan, oynayan […]

HÜZÜN

Yalnız bir kadındı o, düşüncelerinin kırıkları her yalnız kalışında birer birer ruhuna batardı. Güzeldi. Gece rengindeki saçlarına inat her bir tebessümün de etrafındakilere gün doğumunu yaşatırdı. Babası gibi olmak istemediğini söylerdi hep. Bunun korkusuyla aylar hatta yıllar geçirirdi. Kendisini hiç bir yere ait hissetmez ve kendini sürekli bir arayış içinde bulurdu. İnsanlara kendini sevdirebilmek için […]

KADIN OLMAK

Kadın olmak yasaklandı. İstediği gibi giyinemez ki kadın.. Giydikleri onu ya yobaz yapar ya fahişe. Özgürce dışarı çıkamaz ki kadın. Geceleri sokaklarda yürüyemez, yıldızları izleyemez tek başına. Bir koruyucusu olmalı yanında. Sevgilisi, babası, abisi hatta küçük erkek kardeşi… Bir erkek olmalı.  Çünkü kadın aciz, güçsüz değil mi? Tecavüz edilip öldürülse bile suçlu bulunur kadın. Giydikleri, […]