KIRGINLIK

Gönlümün derinliklerinde, aklımı kurcalayan  Sessiz hıçkırıkların , sebebidir kırgınlık O çarpıcı rengiyle siyahı da andıran  Kabuslar da beliren karabasan kırgınlık… Doğru sandıklarım yalan olduğunda, Sevdiklerimi çalan bir soygundur kırgınlık Bütün kaygılarım kalbime vurduğunda Her an olabilir ama sadece anlık…

HAYATIN PENCERESİNDEN

Kapkaranlık sokağımın ışığı, yanan tek lambası, kaygıların bastırmasıyla geçen günlerin on üçüncüsü. Şehrimin ıssız sokakları, geçmek bilmeyen kışın kalıntıları. Yazmak için düşlediğim, ama korkunç bir rüya gördüğüm uzun bir gece. Alışkanlıklarımın fazlasının verdiği zarar, sineye çektiklerimin ellerimden kayıp gidişi. Ruhan-i yorgunluk, yeni birkaç yalan, geleceğin büyüleyici esintileri ancak bir yandan senelerin hızla akıp gitmesinin vermiş […]

KAÇINMAK İÇİNDİ

Yazmaya olan teşvikim, kimsenin konuşmadığı ve üstünde durmadığı başlıkların, var olduğunun  anımsanması için artıyordu. Konuşulmak veya usta bir yazar olabilmek için değil hatırlanmayan, ama tesadüf üzeri belirse çok şey  konuşulacak, konular için. Çünkü bu dilsiz  detaylar aranarak öğrenilmezdi. Tesadüfen karşısına çıkar büyülerdi belki, hepsini. Ve, kaçmaktan ziyade kaçınmak  içindi bu teşebbüsüm.

FİZAN

İnsan, hiç kendine de kırılır mı?Estağfurullah yerle yeksanım.Direnmeyi de bıraktım.Yenildim. Sesime yabancı.Gölgeme simsiyah.Yüzüme resim.İçime garip.Fizan kadar uzağım.Kendime…

GÜNLERDEN HÜZÜN

Ömrümden bir yılı daha geride bırakmama günler kala, ben yine dünden, bugüne zaman tüneline girdim. Kaybettiklerim, kazandıklarım, özlediklerim, uğurladıklarım… Çok bir şey kazanmadım şimdiye kadar ama çok şey kaybettim. Duygulardan başlarsak, klişe olacak ama güven duygusu pek bir eksildi bende. Bir söz okumuştum bir yerde “insan ne kadar yakınından görürse ihaneti, o kadar uzaklaşır merhameti.” […]

YÜREĞİMDE SAKLI

Hedefine ulaşmıyorsa söz, mânâsı yüreğimde saklıdır. Gece kurulan hayallerin sebepleri puslu ve gizlidir. Umudun duvarları bir, bir yıkılsa da renkli bir uçurtmaya takılır aklım. Bir kuş yerine bir uçurtmanın peşine takılır giderim. Sanki hiç yetişemeyeceğim gibi çarpar kalbim. Takılır düşerim yine koşmaya devam ederim. Ve bir gün gözümün gördüğü her köşeye, hayallerimi karalar pervasızca beklerim. […]

TİRYAKİ AŞKIM

Köyün tezek kokan o masum havasını şehrin entrikalarıyla değiştirmem başka bir dünyaya adım atmama vesile olmuştu. Küçücük dünyam bir anda devasa bir uzay boşluğu gibi geniş olmaya başlamıştı. O yıllarda aşk kelimesi yeni yeni kirlenmeye müsait hale gelerek, o saf ve tertemiz aşklar, artık yeni gömlekler giymek için can atıyordu. Ya da ben öyle biliyordum.Okula […]

GÖÇÜK

Ortasından kırıldı toprak.Duran her şey yarıldı, yıkıldı.Gök söndü, yere (s)indi.Kayboldu arkasında (c)anlar.Uykuda iken gidenlere.Tabut bulunamadı.Kefen yetişmedi.Etinin eti göçükte.Kimse yok mu? Diyen çoktu!Kimseler vardı ama ciğerleri enkaz.Donup kalmışlar zamanda.Çaresizlik, kimsesizlik, sahipsizlik.Soğuğuda üşütüyor. Gece kendi içinde geceye dönmüş.Güneş doğmaktan korkuyor.Amik Ovasına, Kommagene’ye Maraş’a.Acıyı, çaresizliği, aydınlatmaya.Can ile kan karışmış moloz yığınına.Yürek dayanmıyor kaldırmaya…

GÖÇ

Göç ettiler,Tüm kelebekler.Vedalar erken oluncaYetim kaldı bu memleket.Daha ilkbahar olmadanHesapta olmayan göçler,Kalan kelebekleriKanatsız bıraktı.Oysa kırlangıçlarGöç ediyordu bu diyardan,Göç edenler deTam mevsimin deYeni bir hayat içinBaşka memlekete gidiyorlardı.Kelebeklerin bu göçü,Hem vakitsiz olduHem de dönüşü olmayanBir yolculuğa konuldu…Abdulsamet İLGİN

UYUMAMAK ÜZERE

641’in ismini değiştirme konusunda kafamda soru işaretleri ile masamın üzerindeki üç mumu yaktım. Bilgisayarı açtım sonra. Eğer sallantı hissedersem avizenin sallanıp sallanmadığını göremeyecektim. Gerçi, her dakika sanki deprem oluyormuş gibi hissetmekten dolayı alışmış duruma gelmiştim, ne yazık ki. Beynim de, düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki artık uyumak ve kafamı susturmak istiyordum. Lakin uyuyamıyordum. […]