MATEMDEN BOZMA AYRILIK

Matemim,hüznün dudaklardan akıpCan bulduğu sokaklarla doldu.Yeşil yapraklı yonca örttü bedenimi.Aşk ve ayrılıkların fecriYakarışlarımı bağışladı,her yanım cesetlerle dolu. Gönlümle, vebalim arasında devreden sancılarım,Yeminler eskittikçe kara toprakta can buldu. Yağmur,Ağır nacizane vucudumdan.Sana ne zaman derya olsamAyrılıktan bozma bir çöl akar damarlarımdan…

GEVE

kitaplar, kelimeler erişmek içindi. ya huzura, sevgiye ya da bilgiye ve pek bir vasfı olmayanlar zaten anlaşılmak için  değil, ne kadar korkak olduğunu ve kendini saklamak; gevelemek için konuşurdu. Ve  konuşulmak için.  

SİYAH BEYAZ GÖKKUŞAĞI

Parmaklarım damlarken ellerine ,  Ruhsuzca ve sessizce.  Rengarenk geceye karıştın sen ,  Beyaz ve siyahtan oluşan gökkuşağıyla beraber. Gözlerin aydınlatırken,  Aynı zamanda söndürür de güneşi.  Ağaçların yaprakları kadar temiz olamadık belki, Çünkü biz , hiç yağmurun taneleriyle yıkanmadık.  Kiminin ıssız gözlerindedir yaşam,  Nefesleri gözlerde tutulur ve titrek ellerde bırakılır.  Kimininse dizlerinde,  Derman kalmayana denk yürürler […]

NEWROZA WE PÎROZ BE

Nedir bu Newroz coşkusu? Efsaneye göre 2500 yıl öncesinde “Zuhak” adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın altında yaşayan “Kawa” adında bir demirci vardı. Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu. Her yıl bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına […]

18 MART

Herkes gibi ben de kaybettim sevdiğimi. Tam da bugün, bir 18 Mart şafağında, beyazın yeryüzüne inip, siyaha boyandığı bir gece de kaybettim seni. Acı , acı çalan bir telefon kopardı onu benden. Derinden gelen bir ses, o gitti… Belki de ondandır bilmem, gece gelen telefonları sevmem ben. Ardında söylenecek sözler kaldı geride, ve bir de […]

MORMOR

Tuhaf bir sıradanlığın garipliği üzerine yazmak konusunda gidip geldiğim saatlerde en iyi şeyin oturup yazmak olduğuna karar verdim.Lakin sonrasında o kadar da sıradan olmadığını fark ettim hissettiklerimin.kahve yudumlarken ve yazarken dinlediğim“MorMor- Whatever Comes to Mind” bana; milföyü ve “mormor “isminin ne kadar güzel olduğunu hatırlattı. Bir gün hatta bir gün değil,gitmeliydim… Beni bekleyenmilföy pastanesine veEymir’e.

KIRGINLIK

Gönlümün derinliklerinde, aklımı kurcalayan  Sessiz hıçkırıkların , sebebidir kırgınlık O çarpıcı rengiyle siyahı da andıran  Kabuslar da beliren karabasan kırgınlık… Doğru sandıklarım yalan olduğunda, Sevdiklerimi çalan bir soygundur kırgınlık Bütün kaygılarım kalbime vurduğunda Her an olabilir ama sadece anlık…

HAYATIN PENCERESİNDEN

Kapkaranlık sokağımın ışığı, yanan tek lambası, kaygıların bastırmasıyla geçen günlerin on üçüncüsü. Şehrimin ıssız sokakları, geçmek bilmeyen kışın kalıntıları. Yazmak için düşlediğim, ama korkunç bir rüya gördüğüm uzun bir gece. Alışkanlıklarımın fazlasının verdiği zarar, sineye çektiklerimin ellerimden kayıp gidişi. Ruhan-i yorgunluk, yeni birkaç yalan, geleceğin büyüleyici esintileri ancak bir yandan senelerin hızla akıp gitmesinin vermiş […]

VAZGEÇMİŞLİK

Çoğu zaman kendimi uzun, uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum. Hiçbir zaman hissettiklerimi tam anlamıyla anlatamayacağımı, anlatsam da anlaşılamayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum. Yazıp yazıp siliyorum hep, cümlelerimi toparlayamıyorum. Hep bir yanım eksik kalıyor. Bir şeyler yolunda değil ama inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum. Bazen düşüncelerim arasında kayboluyorum. Bazen de düşünmekten kaçıyorum artık. […]

KAÇINMAK İÇİNDİ

Yazmaya olan teşvikim, kimsenin konuşmadığı ve üstünde durmadığı başlıkların, var olduğunun  anımsanması için artıyordu. Konuşulmak veya usta bir yazar olabilmek için değil hatırlanmayan, ama tesadüf üzeri belirse çok şey  konuşulacak, konular için. Çünkü bu dilsiz  detaylar aranarak öğrenilmezdi. Tesadüfen karşısına çıkar büyülerdi belki, hepsini. Ve, kaçmaktan ziyade kaçınmak  içindi bu teşebbüsüm.