Herkes gibi ben de kaybettim sevdiğimi.

Tam da bugün, bir 18 Mart şafağında, beyazın yeryüzüne inip, siyaha boyandığı bir gece de kaybettim seni.

Acı , acı çalan bir telefon kopardı onu benden. Derinden gelen bir ses, o gitti…

Belki de ondandır bilmem, gece gelen telefonları sevmem ben.

Ardında söylenecek sözler kaldı geride, ve bir de ben.

Oysa ki, daha bana ne yöne gideceğimi gösterecektin. İleri görüşlü fikirlerini sunup, hadi durma başla ki hayallerin gerçek olsun, yıkılsan bile devam et diyecektin bana.

Çünkü o hayatı boyunca hiç vazgeçmedi, ölürken bile savaşarak gitti.

Bazen düşünüyorum şimdi sıra bende, bende de ama nasıl başlayacağımı bilmiyorum ki yokluğunda …

Yüreğimde kanlı bir fırtına var, ve ben şiddetinde savrulurken bile sakinliğimi korurmuş gibi davranıyorum.

Sanki acımı birine göstersem, yarama bir bıçak daha saplayacaklarmış gibi geldiğinden susuyorum…

Ancak bir gün kalktım ayağa ve kendimi topladım. Topladıkça kalbimin acısı gün yüzüne çıkar oldu. Kanadı o kan aktı, içimde kistleşen yaram, düşünceler beynimi kemirirken, kalbim ona sahip çıkamadı .

İşte asıl o an da kaybettim ben seni. Ve gittiğinden beri ben ağlamayı bile unuttum.

Ve bu yokluk bana şunu öğretti, aslında insan en çok kendinden kaçarmış.

Gördüm , yaşadım, kaçtım…

Ancak artık biliyorum ve itiraf ediyorum. Benim şu an sana ihtiyacım var, sana ihtiyacım var.

Bir sözüne, öğüdüne, gülüşüne…

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın