Parmaklarım damlarken ellerine ,
Ruhsuzca ve sessizce.
Rengarenk geceye karıştın sen ,
Beyaz ve siyahtan oluşan gökkuşağıyla beraber.
Gözlerin aydınlatırken,
Aynı zamanda söndürür de güneşi.
Ağaçların yaprakları kadar temiz olamadık belki,
Çünkü biz , hiç yağmurun taneleriyle yıkanmadık.
Kiminin ıssız gözlerindedir yaşam,
Nefesleri gözlerde tutulur ve titrek ellerde bırakılır.
Kimininse dizlerinde,
Derman kalmayana denk yürürler onlar ,
Peşlerinde bir avuç masum tebessümle birlikte.
Kimininse tırnaklarındadır ,
Kırılana değin deşerler onlar toprağı.
Bir ümit ıslak toprağın altından medet umar onlarda.
O yeniden çıkıp sana sığınacak belki diye.
Son kez ise,
Gözyaşlarının keskin yaralarındadır, yaşam.
Her damladığında bir omuza ,
Deşer ve bir yara bırakır sahibine.
Yaşam kokar o yara ,
Ta ki sahibiyle ölene değin birlikte….