BİRİNCİ TEKİL ŞAHIS

Ben, birinci tekilin en yabancı kahramanı; Kısa bir öykünün en yalancı tanığıyım. Çok düşünsem de akşamları, farklı ruh hallerinde karmaşık bir ruh sayılırım. Çalmaz oldu şarkılar eskisi gibi ve sustu iç sesim bir gecenin karanlığında. Sonsuzluğa karıştı o capcanlı yıldızlar oturup bakındım etrafıma kabullendim. Mutlu günlerin çetelesini tuttum defterime bilmem kaç çizik attım. Bir çok […]
MATEMDEN BOZMA AYRILIK

Matemim,hüznün dudaklardan akıpCan bulduğu sokaklarla doldu.Yeşil yapraklı yonca örttü bedenimi.Aşk ve ayrılıkların fecriYakarışlarımı bağışladı,her yanım cesetlerle dolu. Gönlümle, vebalim arasında devreden sancılarım,Yeminler eskittikçe kara toprakta can buldu. Yağmur,Ağır nacizane vucudumdan.Sana ne zaman derya olsamAyrılıktan bozma bir çöl akar damarlarımdan…
GEVE

kitaplar, kelimeler erişmek içindi. ya huzura, sevgiye ya da bilgiye ve pek bir vasfı olmayanlar zaten anlaşılmak için değil, ne kadar korkak olduğunu ve kendini saklamak; gevelemek için konuşurdu. Ve konuşulmak için.
TAŞ AYNA

Beyaz tülbentinden ayrıştıramıyor.Ağaran saçlarını,Elleri ile yüzünü yokluyor.Yüzü elleri gibi kupkuru.Kaç yaşında olduğunu hatırlamıyor,Uzun zamandır aynı yerdeler.İkisi de yorulmuş.Taş yosun kaplamış .O ise makinada iki büklüm.Tutunamadığı yaşamda.Ayna diye bakıyor taşa.Ve her günDikiyor fakirliği ruhuna.
HİSSİZ ZAMANLAR

Zaman herkese farklı idi. Kimine düşman, kimine dost, kimine ise gülebilen birer şeytan. Duymak için kulak gerekmiyor bu zamanda, duymak için hissetmek gerekiyordu. His? Hissetmek nasıl bir duygu? Ya da duygu mu? Kim ne bilebilir senden daha iyi hissetmesini? Kim ne bilebilir senden daha kötü hissetmesini ? Sadece günleri kurtarmaya baktığımız şu zamanlarda kimse hiçbir şey […]
SİYAH BEYAZ GÖKKUŞAĞI

Parmaklarım damlarken ellerine , Ruhsuzca ve sessizce. Rengarenk geceye karıştın sen , Beyaz ve siyahtan oluşan gökkuşağıyla beraber. Gözlerin aydınlatırken, Aynı zamanda söndürür de güneşi. Ağaçların yaprakları kadar temiz olamadık belki, Çünkü biz , hiç yağmurun taneleriyle yıkanmadık. Kiminin ıssız gözlerindedir yaşam, Nefesleri gözlerde tutulur ve titrek ellerde bırakılır. Kimininse dizlerinde, Derman kalmayana denk yürürler […]
MORMOR

Tuhaf bir sıradanlığın garipliği üzerine yazmak konusunda gidip geldiğim saatlerde en iyi şeyin oturup yazmak olduğuna karar verdim.Lakin sonrasında o kadar da sıradan olmadığını fark ettim hissettiklerimin.kahve yudumlarken ve yazarken dinlediğim“MorMor- Whatever Comes to Mind” bana; milföyü ve “mormor “isminin ne kadar güzel olduğunu hatırlattı. Bir gün hatta bir gün değil,gitmeliydim… Beni bekleyenmilföy pastanesine veEymir’e.
MUCİP BİR ŞEYLER

Akşamlar seni soruyor, Sigaramın dumanında asil asil. O benim özlemi mi gideriyor, Umut etmek gibi ışıl ışıl, Özgürlük seni sevmek bence. Her akşamlar şiir tınıları, Hece hece, nokta nokta yazılmışsın. O değil de benim kalbim niye ağrıdı böyle? Ah! Seni, çok güzel yaşamak, Cennetin birebir aynısı. Sigaram bitsin güzellik, Varırım yanına. Hayatın ne edeceği belli […]
KIRGINLIK

Gönlümün derinliklerinde, aklımı kurcalayan Sessiz hıçkırıkların , sebebidir kırgınlık O çarpıcı rengiyle siyahı da andıran Kabuslar da beliren karabasan kırgınlık… Doğru sandıklarım yalan olduğunda, Sevdiklerimi çalan bir soygundur kırgınlık Bütün kaygılarım kalbime vurduğunda Her an olabilir ama sadece anlık…
HAYATIN PENCERESİNDEN

Kapkaranlık sokağımın ışığı, yanan tek lambası, kaygıların bastırmasıyla geçen günlerin on üçüncüsü. Şehrimin ıssız sokakları, geçmek bilmeyen kışın kalıntıları. Yazmak için düşlediğim, ama korkunç bir rüya gördüğüm uzun bir gece. Alışkanlıklarımın fazlasının verdiği zarar, sineye çektiklerimin ellerimden kayıp gidişi. Ruhan-i yorgunluk, yeni birkaç yalan, geleceğin büyüleyici esintileri ancak bir yandan senelerin hızla akıp gitmesinin vermiş […]