LANTHİMOS KAZASI

Genç adam aylar, belki de yıllar evvelinden tanıdığı birine rastlamıştı, geçtiğimiz hafta. Görüştüler, konuştular, gülüştüler, gülüştüler… Gel bana dedi Tanıdık. Koyuldular yola. Soğuk soğuk esiyordu, İzmir’e has olmayan bir ayazdı. Klasik ve klişe olması pahasına; genç adam ceketini tanıdığın omzuna astı. Devam ettiler yürümeye. Markete girdi Tanıdık, peşinden de genç adam. Birkaç meyve almaya yeltenirken […]

YERİN VE GÖĞÜN HIRSIZI

Sekiz yıldız… Ne çok yıldız, çok aydınlık; Apaydınlık, beyaz karanlık… Zifiri karanlık… Papatya benim, Yalnızım, papatyalarımı geri verin. Yalnızlar çiçeği benim olmalı. İstemem en yüce dağlar kanatlansın… Varsın, okyanusta demlenmesin çayım… Yalnızca papatyadır isteğim… Ve o mor güvercin konsun pencereme, Yağmur yağsın, Güvercin ıslanmasın. Paçasında bir mektup olmalı güvercinin, Mürekkebi dağılır ıslanırsa. Yerin ve göğün […]

EVRENİN SIRRI ÜZERİNE – ANUNNAKİLER(SÜMER MİTİ)

Yüzünü çevreleyen siyah gagalı maskesinin tüylerini okşarken düşünüyordu. “Olmayacak sanırım, onlar doğaya hükmedebiliyorlar.” “Benim eserlerim yalnızca birer kopya, işlevsiz birer kopya…” Derken hamamın suyunun hazır olduğunu haber veren bir hizmetkar geldi. Dağıttı bütün düş bulutlarını. Rolüne devam edecekti. Umut tohumları ekmişti kalabalığa. Kırbaçla itaat etmemişlerdi. Umut vermişti. Tanrıların katına, cennete çıkma umudu. Binlerce kişi taş […]

RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER, HER ZAMAN

Cumartesi günlerinden birinde, nisanın son günlerindeki o sabah coşkuyla doluydu iç dünyası. Rüzgar hayatının ortalamasına bakılacak olursa sabahı, sabahın hakkını vererek yaşadığı söylenemeyecek biriydi. Ancak bu sıralar erkenden ayaklanıp dışarı atıyordu kendini. Kah kahveciye gidiyor kah kahvesini demleyip yanına alarak parkta buluyordu kendini. O cumartesi günü de benzeri oldu. Parası vardı cebinde, az da olsa […]