Sekiz yıldız…

Ne çok yıldız, çok aydınlık;

Apaydınlık, beyaz karanlık…

Zifiri karanlık…

Papatya benim,

Yalnızım, papatyalarımı geri verin.

Yalnızlar çiçeği benim olmalı.

İstemem en yüce dağlar kanatlansın…

Varsın, okyanusta demlenmesin çayım…

Yalnızca papatyadır isteğim…

Ve o mor güvercin konsun pencereme,

Yağmur yağsın,

Güvercin ıslanmasın.

Paçasında bir mektup olmalı güvercinin,

Mürekkebi dağılır ıslanırsa.

Yerin ve göğün hırsızı,

O göndermiş olmalı güvercini.

Kızıl kırmızı mürekkep ne diyor?

“Çalmıyorum hiçbir şeyi,

Onlar dolduruyorlar cebimi.

Doluyor cebim,

Taşıyor.

Sırtıma yüklüyorlar kalanları…

Kamburum çıkasıya sürüyor hamallığım.”

Mürekkep dağılmış okunmuyor sonrası.

İşitemiyorum kalan yalanları…

Hatırlıyorum:

Gecesi yalnızlığıydı.

Gecesi aydınlanmalıydı.

Sokakları aydınlatmalıydı yıldızlar.

Gök değil etrafı ışıldamalıydı.

Aydınlanmalıydı yalnızlığı…

Ne derdi göğün hırsızı?

“Yağmur yağarken yıldızları görebilmeliyim ben,

Işıl ışıl olmalı gökyüzü…”

Işıl ışıl meydanlar…

Gecenin güneşi yıldızlar…

Altın saçlı mavi ve diğerleri,

Ayrıldılar.

Güneş de gitti yıldızlarla beraber.

Yalnız kaldık ikimiz,

Ben ve eski ben.

Yerin ve göğün hırsızıyla ben,

İkimiz…

Bir de yalnızlar çiçeği…

Şu, karanlıktaki…

Oysa yeterdi güneşim ona.

Bilemedim yetinmeyi.

Yalnızlar çiçeğiydi papatya.

Şimdi ise çiçeklerin en yalnızı…

 

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

4 Responses

Bir yanıt yazın