SILADAN HEJA’YA

Direnir kozalaklar zemheriye Ulurlar yankılar gökyüzünde Mahkûmu olur daneler kara Yollar büsbütün kavuşmaya kapalı Ay duvak takmış geceye Allı pullu saçlarının yerine Hangi mevsimdedir ellerin Gözün hangi dergâhın El ayak değmemiş sütununa takıldı Ellerimde arda kalan Kokulu resimler, mektuplar Yıllara cellat tek ak saçın Gömülmüşüm, uyuyakalmışım Yitip giden mazine Heja

MÜNFERİT

Onların da özleyenleri vardı, bekleyenleri bir köşede Yorgun düştüklerinde aradıkları ve birkaç kelamı Benim sevgim bir çığ gibi ciğerime düştü yaktı Hayallerim hep topraktan sızıp yer altına karıştı   Çocukluk heveslerim boyumu geçti, dağı aştı İnsan sadece yalnızlığında çok sorgular yanardı Bilmem ki kaç yılın etkisi birikip dilimden taştı Geceye karıştı sözcüklerim gölgesi aklımda kaldı […]

AĞAÇ

İçim, derin ve korkunç bir enkaz. Üstesinden gelemeyeceğim diye korkuyorum, bu karanlık gecelerin. Üç gün önce intihar eden en yakın arkadaşımın kız kardeşi ne hissettiyse, bugün aynı şeyleri hissediyorum. Çaresizlik ve hiçlik. Kardeşlerine sofrayı kurduktan sonra kendini bahçenin ortasında bulunan ağaca asması, bende ölümünden daha büyük bir ağrı hissettirmişti. Ölürken dahi hizmet etmek bu coğrafyanın […]

ONSUZ

Gün geceye sığınma talebinin dilekçesidir adeta gurbet içinde gurbeti yaşayanlar ve süveydaya yakalananlar için. Biraz hüzün biraz da umuttur günün ışıklarının büyüleyici efsunisi gözlere düşünce. İlk cümlenin ilk kelimesinin ilk hecesi  O’nsuz başlayacağı ihtimalinin yüreklere yükleyeceği ağırlığın verdiği her anın bir ömürlük kamburudur.    Bir sensizlik, bir sessizlik bir de bilmem hangi zaman diliminin kaçta kaçının […]