Ruhuma cuzzam gibi işleyen bu aşk Kederin kirli elleriyle yanaklarımı avuç içine alıyor Sevda dediğimin ağrılı suları süzülüyor ciğerlerime, zehir gibi.
En sevdiğim tarafından kırılmak içimi incitiyor, Keşke böyle olmasaydı dediğim ne varsa yüzüme çarpıyor bir akşam üstü veya gün doğmadan veyahut en kuytu karanlığında gecenin yalnız kaldığımda.Yalnızlık, ne tuhaf sayın insan.Bir senfoni oluşturuyor uğultusu kulaklarımda ve gözüm kederimin filmini bu açık seslerle hareket ediyor.Ey özgürlük, çıksam bir dağ başına bağırsam uçsuz bucaksız yokuşlara, alçaklıklaraEn gür sesim yetişir mi insan olanın alçaklığınaKaç boyutlu olduğunda dünya, gerçek yüzünü görebiliriz insanın Hangi pencereden bakıldığında anlamak daha kolay olur birini Hiç bir pencereden bakılmadı bana, hiç bir güneş doğmadı benim için, hiç bir yağmur huzur düşürmedi toprak kokusuyla içime.Ben sayın insan, beceremiyorum yaşamayı En çokta insan olarak, insanlarla Her gelen bir balyoz darbesiyle kırıyor kalbimi Taş değil ya sayın insan İnsan olan yapıyor bunu fakat İnsan olan bunu kaldıramıyor.Bu zamanlarda oldukça içime çekiliyor benliğim.Ruhumun dehlizlerinde saklıyorum acımı Uzaklaşıyorum ne varsa, kabuğuma sığınıyorum.Kaburgalarıma sokulup saklanasım geliyor.Öyle yalnızım ki şu sıralar sayın insan.Kendimle bile konuşamıyorum.Yalnızca şu sıralar Yaşar Kemal geliyor en çok aklıma;
Çın çın ötüyor yüreğimde bu dünyanın ıssızlığı, Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı.
