KEŞKE BAHSEDEBİLSEM

Keşke bahsedebilsem, hissettiklerimden sana.Fakat ben, ne yapacağını bilmeyen bu adam,Yalnızca bir kalem alarak elineNasıl gösterebilecek sana sevgisini?Ömründe her konuşmayı yarım bırakmış bu kişiVe yanarken gözlerinin içinde ateşiBu his kanıtlamak için bâkiliğiniBir kıvılcım bekliyor senden,Kendiliğinden ve samimi. Gökyüzünü denize tercih edenlerden… (Bu bir seridir öncesi var, devamı gelecek.)

HEP BIRAKACAK GİBİ

Hep bırakacak gibi, tuttuğun ellerimBir gün ansızın kesilecekBunu ruhunda bir keman solosuyla,Yahut da bir opera seremonisiyleKarşı cepheye yeni hücum eder gibiYeni ilan edilmiş bir taarruz gibi yahutHissedeceksin…Bu, dalga, dalga zihnine işleyecek.En vurucu olanı saatteki devin!Fakat ben hep kendimi sakındım.Bu meselenin sonunda yalnız tek taraf gülebilecek. Konuşmanın, anlatabilmek adına tüm kabiliyetini yitirdiğine inananlardan…

BİR … İÇİN

Bir hasta için sıcak yatakBelki bir tas su,Bir şiir belki.Duygularımı yansıtamamamda ki Eksikliği kapatacakBir balık için denizBelki huzur dolu bir gece uykusuYüreğin orta yerinde derinden bir izBir begonyanın sen, kokusuBir palyaço gösterisiKırmızı bir balonun uçuşuBir bulut için gökyüzüBir ağacın en tatlı meyvesiYahut toprağa dadanmış heybetli bir köküBir toprağa can verilişBir kalp için atma yetisiBir göz […]

BİR DEĞİL İKİ

Gözyaşlarım beni terk ediyorRuhum yangın yeri-Sıcaktan olmasa gerek- terliyorum,O da beni terk ediyor.Tam da ihtiyacım olduğu zaman. Belki de budur en iyisi. -Sanmam-Ne denli yanımda olsan da yakın bulunmamanYazık ki budur tercihi.Yangını birkaç damla tuzlu su mu söndürecek efendim?Belki sadece yardımcı olur.Çaresizlik, ona da inandım, güvendim.Bir ümit ışığı sankiYa”z”a yakıla bekledim…Ki hiçbir şey yoksa bile […]

HİÇ ANLAMADIN DEĞİL Mi?

“Gülmek, sana yakışıyor.” Derdi.Bilmezdi ki sadece onu kandırıyordum.Aslında tam kandırmak da denemezdi.Üzülmesin diye yapıyordum.Benim yüzümden üzülmesin diye…Ki o, benden sıkılmıştı çoktan.-En azından ben böyle düşünüyorum-Melekler baktı yüzüme iki yanımda.Ben üzülmeyeyim diye o da bana katlanıyordu.Biz birbirimizi sevmiyormuşuz aslında.Sadece düşünüyormuşuz birbirimizi.Bu hususta insana asıl acı veren şey sadakâtsizlikten ziyade verilen sözlerin yerine getirilmemesidir.Bu, insanlar arasındaki güveni […]

BİR AKŞAM ÜZERİ BERABER ÖLMEK

Var olmak nedir? Var olmak tahmin ettiğinden çok daha zordu. Bu nedenle hiçbir şey kolay olmayacaktı. Böyle yaşanmaması gerekiyor, farkındaydı. Yeryüzündeki isyancılardan olmak istemiyordu ama. “Siz ölüler iken sizi yoktan var eden, sonra öldürüp tekrar diriltecek olan, sonra tekrar ona döndürüleceğiniz bir Allah’a karşı nasıl kâfir olursunuz?” (Bakara-28) Dayanamadı. İsyan edenlerden oldu. Bu durum öngörülmüştü. […]

ÖLÜM ve GÖLGELERİN SENFONİSİ

İnsanların karamsar yanı, acıları ardındaki gölgelerdir. Ne kadar saklamaya çalışsak da onu, orda kalmaya devam edecektir. Ki saklamaya niçin ihtiyaç duyalım ki sonuçta o da bizden bir parça. Ne boş çaba! Hayatın gerçekleriyle yüzleşmeli oysa. Karamsarlık bir noktaya kadar gerçekçiliğin ta kendisidir. Fakat bu çaba hepimizde var. İyi yaşıyormuş gibi görünmek sonbaharda yapraklarını döken bir […]

BİLİNMEYENE YOLCULUK 1

Nevi şahsına münhasır bir kişilik. Garip. Oldukça garip. Hep acelesi varmış gibi davranırdı. Sanki bir an önce yaşanabilecek her şeyi yaşayıp huzurla ölmek istiyor gibiydi. Bir şeylerin eksik kalmasından çok korkardı. Eksik kalmaktan çok korkardı. İstedi. Hayatı boyunca hep istedi. Çabaladı da. Tanrı, zaman zaman bu çabalara da yanıt verse de o daha çok istedi. […]

SANA SİTEM ETSEM GÜNAHI VAR MIDIR?

1- Ama yine de şunu bilmelisin ki: şüphesiz kırgınlıklarımın içinde en büyüğü sanaydı. Çünkü -Allah var- en çok da seni sevmiştim. Kelimelerimin, son baharda herhangi bir yalnızlık ağacında kalan yapraklar gibi tükenişi bundan kaynaklanıyor olsa gerek. Korkuyorum, eskiden seni yazmak için kelime yetiremezken şimdi ezberimdeki kelimeler bile dökülmeye çekiniyor. Sana tükeniyor kelimlerim. Özür dilemek borcumdur… […]

DÜNYA, AHŞAP AHŞAP DÜNYA

Eski bir marangoz masam var benim,Acımı tahtaya kazır, duygularımı kâğıtlara dökerim.Eski bir marangoz masam var benim,Sevilmeyi -beklemek-, özlemek -ölmeyi-, -seni yaşamak-Mürekkep terler’ / kan akıtır gözlerim.Eski bir marangoz masam var benim,Bir yol oymalıyım şimdi ahşaptan.Sonu hiçbir yere varmaz kelimelerim.Tahta da borçtur eski bir ahbaptan.Bir de bir kurşun kalemim var benimTüm malım mülküm bu kadarKalemlik oyar, […]