Var olmak nedir?
Var olmak tahmin ettiğinden çok daha zordu. Bu nedenle hiçbir şey kolay olmayacaktı. Böyle yaşanmaması gerekiyor, farkındaydı. Yeryüzündeki isyancılardan olmak istemiyordu ama. “Siz ölüler iken sizi yoktan var eden, sonra öldürüp tekrar diriltecek olan, sonra tekrar ona döndürüleceğiniz bir Allah’a karşı nasıl kâfir olursunuz?” (Bakara-28) Dayanamadı. İsyan edenlerden oldu. Bu durum öngörülmüştü. “İnsanı bir nutfeden yarattı. (Bir de ne göresin!) O (insan, yaratıcısına karşı) apaçık düşman kesilivermiş.” (Nahl-4) Yapmaması gerekiyordu. Bu durum önceden bildirilmişti. O, muhakkak uyarılmıştı. “Yemin olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseleri de biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kâf-16) Rabb’in senden sabretmeni istemedi mi? Karşılığında sana türlü müjdeler sunmadı mı? Allah habersiz miydi (sana sunulan) bu zorluklardan? Şüphesiz sana aydınlığı göstermedi mi? Sen zorlandıkça içini ferahlatmadı mı? Hangi “keşke yaşamasaydım” dediğin günde güneş batmadı? “Bunda akledenler için ibretler vardır.” diyen o değil miydi? Sonra sana “insan Rabb’ine karşı gerçekten pek nankördür.” demesine rağmen seni terk etmedi. Fark etmedin mi? “Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.” dediğinde yüreğinde ümitten bir güneş doğurmadı mı? Şüphesiz bunu yapan Allah’tan başkası değildi. Sonra feraha kavuşasın diye İnşirah suresini indirdi. Şöyle buyurdu: “Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? (…) Şüphesiz her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten de her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. (…)” Sonra insan kendi iç savaşlarının ardından dayanacak başka hangi kapıyı buldu? Başına gelen hangi musibet daha önce başkasının başına gelmedi? “Ders alın.” demedi mi? İşte tüm bunlar bir ömrün nasıl tükendiğine dair işaretlerdi. Buna gericilik dediler. “Topraktan geldik.” dedik. Onlarsa öleceklerini bir gün olsun düşünmedi. Bir akşamüzeri herhangi biriyle beraber öldüler. Sonra “insanız” dediler. Bunu yürekleri kaldırdı. ??
Son olarak İsmet Özel’in Münacaat şiirinin bir kısmını sizinle paylaşıp yazımı sonlandırmak istiyorum.
“şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?”