GECEDEN UZUN, GÜNEŞTEN SICAK

Kalbim kan değil keder pompalıyor bir hayli vakittir. Vücudum cehennemin yedinci katmanı, şakaklarımdan göbek deliğime doğru uzanan terim, bu kor ateşten buz gibi akıp geçiyor, buz gibi kaygan ve soğuk. İnsanın içinde alevler yükseliyorken, terinin buz kesmesi ne tuhaf! Tam da bu saate bunları düşünmek gibi, üstelik sen üzerimdeyken bütün şehvetin, şevkin ve arzularınla. Bu […]

QİREJ ( KİR )

Gelecek silik ve eğreti bir sis bulutu gibi. Geçmiş ise zikrettikçe şehvete düşürüyor, içimde kederle zevklenen küçüğü. Çevremde görmekte olduğum herşey iğrendiriyor beni. Evren ve içindekiler büyüleyemiyor nicedir ruhumu. Ruh! Onu yitireli epeyce oldu. Tükettim içimdeki son zerrelerini birikmiş kırıntı iyiliğinin. Mesihlere duyduğum güven, pezevenklerinkinden ileri değil. Hep öyle geçer diye düşünen mutlu ve sevimli […]

YOK’SUZLUK

Ölümün bütün çeşitlerini ezbere biliyorum Rothilda,hiç biri gidişinden ağır ve korkunç değil! Nefes almak nasıl olurda parmak uçlarımdan,saç tellerime incitir beni. Yokluğunun ağrılı sancısı kalbimi kırar sızıdan Sevdanın ağır yükü omuzlarımı incitir Ağustosun ortasında üşürüm örneğin Kışın en buz kesen zamanında seni düşünürüm. Yokluğundan öte bir acı yokmuş,öğrendim. Yüreğimi ısıtmaz mesela cehennem ateşi Veyahut sen […]

UYURSAM SENİ’DE UNUTUR MUYUM?

İçimin bütün sütunları kırılmış ve azalarım altında ezilmiş gibi hissediyorum. Uyusam geçer diyorum. Uyusam geçer … Ama uyuyamıyorum! Bütün acıyı uyanık çekiyor içim Damla damla eriyip akıyorum yere Sızısı elime yüzüme vuruyor kederin. Kafam birkaç muhasebecinin intihar etmesine sebep olacak kadar batık! Uyanıkken geçmiyor değil mi? Acaba uyusam. Seni de unutur muyum? Bilmiyorum…