Buğulu camın ardından çırılçıplak çıkarak,önce bornozunu giyindi ve sonra salona doğru bir ipek halı döşenmiş geniş ve kısa koridordan sanki karşı dağları o yaratmışta gelmiş gibi geçip gitti ziba!
Bir kaç dakika sonra elinde şarap şişesi ve iki kadeh ile dizlerimi karın boşluğuma kadar çekip oturduğum, muhtemelen kolların koyulması için yapılmış (adını bilmediğim, koltuğun kenarı diye adlandırdığım) yere oturarak,elimde ki telefonu alıp bir sezen şarkısı açtı.
Daha sonra iki kadehi bir litre ölçer gibi eş paylarda doldurarak başını başıma dayadı, derin bir tutkudur ziba,derin ve ağrılı bir acı, sızısı elime yüzüme bulaşmış bir aşk enkazından ,sağ salim kurtulduğum , o kurtulduğum enkazın bizzat kendisidir ziba!
Derin bir nefes ile başını doğrultu, gülümsedi ve yavaşça kalktı ayağa
Ziba, çok güzelsin! diyorum içimden.
Dışım şaşkın, endişeli ve kasvetli kalktığına , aklım da binlercesi çılgın senaryo kuruyorum
Umarım diyorum içimden , umarım ziba'nın iç sesleri duymak gibi süper güçleri yoktur.
Olsunlar sıralıyorum sonra, içim de onu sevdiğimi tekrarlayarak olasılıkların önünü kesiyorum
Tekrarlıyorum,tekrarlıyorum, tekrarlıyorum
Kadehi tutan elini yavaşça, müziğin ritmini dansa kaldırır gibi bana sağ ,ona sol taraf kalan pencereye doğru hafifçe yukarı doğru kaldırarak, kadehi o sakinlikte bıraktı
Dağılan cam parçaları koltuğun altına, dökülen şarap ipek halıya doğru uzanıyor ve gülümsüyordu ziba...
Güneş doğdu doğacak, gün kâbus gibi aydınlanıyor ve ağırlaşarak büyüyor kalbim göğüs kafesimde!
Gittikçe müziğin sesinin kısıldığını,cam kırıklarının içimi kanattığını hissediyorum
Eyvah!
Ve binlercesi düşten bir yenisine daha uyanıyorum.
Ziba! bu ev senin, yarın tekrar gel .
Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
0
Tebrikler
0
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
0
Çok Komik
0
Kim bu ziba , yeni bir arif dogurmuş
Teşekkürler