DÜŞ ’LE
tadım kaçıyor, ama durup dururken bu, tarif edemiyorum sanki durduk yere ağzınızda acı bi tat olması gibi tatsız bi tat düşündükçe ağrıyor başım sanki yeni bir buhran doğuyor ve ben onun sancısını çekiyorum gibi ama düşledikçe hepsi geçiyor.
UZAK CESUR
Bir şeyi defalarca söylemek, yitirir anlamını denmiş, ama öyle mi? “uzak” yakın olur mu ? defalarca söylesek. Hayır biliyorum, kastettiğim bu değil, korkuyorum demek fazlasıyla cesur yapar mı insanı? belki bazılarını, ama seviyorum demek birine defalarca, yitirmemeli. anlamını. yitirmez de gerçekse. bazı şeyler bir değil. defalarca söylenmeli belki anlamını yitirmesi için değil anlam kazanması için!
MİLFÖY
Hangisi bilmiyorum ama bir çarşamba. milföy pastanesi ve kedilere alerjisi olup kabak tatlısından nefret eden birileri bekliyor beni. belki bestelerini dinleyip karahindibaya üflerken yazdıklarımı okuyacağım, en sevdiği renk yeşil olan biri.
GEVE
kitaplar, kelimeler erişmek içindi. ya huzura, sevgiye ya da bilgiye ve pek bir vasfı olmayanlar zaten anlaşılmak için değil, ne kadar korkak olduğunu ve kendini saklamak; gevelemek için konuşurdu. Ve konuşulmak için.
MORMOR
Tuhaf bir sıradanlığın garipliği üzerine yazmak konusunda gidip geldiğim saatlerde en iyi şeyin oturup yazmak olduğuna karar verdim.Lakin sonrasında o kadar da sıradan olmadığını fark ettim hissettiklerimin.kahve yudumlarken ve yazarken dinlediğim“MorMor- Whatever Comes to Mind” bana; milföyü ve “mormor “isminin ne kadar güzel olduğunu hatırlattı. Bir gün hatta bir gün değil,gitmeliydim… Beni bekleyenmilföy pastanesine veEymir’e.
KAÇINMAK İÇİNDİ
Yazmaya olan teşvikim, kimsenin konuşmadığı ve üstünde durmadığı başlıkların, var olduğunun anımsanması için artıyordu. Konuşulmak veya usta bir yazar olabilmek için değil hatırlanmayan, ama tesadüf üzeri belirse çok şey konuşulacak, konular için. Çünkü bu dilsiz detaylar aranarak öğrenilmezdi. Tesadüfen karşısına çıkar büyülerdi belki, hepsini. Ve, kaçmaktan ziyade kaçınmak içindi bu teşebbüsüm.
ÇEÇE
Aşk,dünya dertleriniunutmak içinyapılan‘karşılıklı’ yardımlaşmadır.Belki bir dans ile,belki bir,müzik ile.Herkese;dosta,arkadaşa,küçük bir çocuğakarşılıksız yardım ettim,ama henüzkimseyleyardımlaşmadım.
UYUMAMAK ÜZERE
641’in ismini değiştirme konusunda kafamda soru işaretleri ile masamın üzerindeki üç mumu yaktım. Bilgisayarı açtım sonra. Eğer sallantı hissedersem avizenin sallanıp sallanmadığını göremeyecektim. Gerçi, her dakika sanki deprem oluyormuş gibi hissetmekten dolayı alışmış duruma gelmiştim, ne yazık ki. Beynim de, düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki artık uyumak ve kafamı susturmak istiyordum. Lakin uyuyamıyordum. […]
BUGÜNE. HEPİMİZE.
Bu yazıyı, uyku nöbeti tutarken paylaşıyorum. Bugüne. Hepimize.Bugün. 9 Şubat, 2023. Saat 00.44. İnanılmaz bir durumdayım. İnanılmaz, gerçekten. Hiç olmadığım kadar yazmak ve güvenli bir yerde bulunmak istiyorum. Lakin sonrasında, daha fazla yaşayabilmek için üzerindekilerin kaldırılmasını bekleyen binlerce insanı anımsayınca, utanıyorum. İçinde bulunduğum durumlardan sonra, kendimi yazmaya zor attım. Biraz daha dursaydım, sakin kalmam gerektiğini […]
KONU, DEĞİŞTİ BİLE
Dünyadan nasıl göründüğümü bilmediğim bir günün sabahına uyandım. Yine. Kendimi Buk’un terkedilmiş evinde gibi hissettim gözlerimi açtığımda. Uyuduğum koltuktan doğrulduğumda başıma çekiçle vuruluyormuşçasına ağrı hissediyor olmama rağmen kalktım. Uyanmış olduğuma göre, beynim tuhaf sualler sorma mesaisine başlamıştı. Gece yakmış olduğum tütsüden kalma vanilya kokusu sinmişti odanın içine. Gece hoşuma gitse de uyandığımda midemi bulandıran bu […]