Kâh arıyorum, kâh kayboluyorum varoluşumun içinde. Sığamıyorum evlere, duvarlara sığamıyorum şu koca dünyaya ..
Nereye gitsem gurbet oluyor. Nereye varsam hasret bir insanın hiç mi yeri yurdu olmaz? Hiç mi bir yer sahiplenip yurt yapmaz?
Yandım varoluşumun içinde, yandım bedenimde, hislerimde, gülüşüm de düşüncelerimde..
Yok dirilmemiz gerek yanıp dirilmemiz gerek en baştan var olmak için varlığımızı hissettirmek için, bulunduğumuz ortamla bağ kurabilmek için, kaldırımlara selam verebilmek için her gün gökyüzünü boyayan Tanrıya şükretmek için yeniden dirilmemiz gerek. Dünyanın bize ihtiyacı var. Hayatı yaşanabilir kılmak için hatta sırf 70’inde zeytin ağacı dikebilmek için yeniden var olmalıyız. Kaldırımlara, evlere, çocukların bağrına sığabilmeli, yaşamın gerçek anlamında varoluşumuzu hissettirmemiz gerek. Sonra kim olursak olalım, vaktin çok ötesinde dileğimiz hangi mevsimdeysek hayata, çocuklarımıza, sevdiklerimize kucaklayışlarımızda tınısını, eşsizliğini veren gülüşlerimize doğru yol almalıyız…
Editör Yorumu: Sevgili Büşra kaleminize sağlık.
Teşekkür ederim 🙏🏻