Bir şeye çok uzun süre dayanmanın insanı tüketen ender duygulardan biri olduğu aşikâr.
Sizi tüketen ya da yıpratan şey aynı zamanda aslında uzun süredir korumaya çalıştığınız şey olduğu da su götürmez bir gerçek.
Sizi tüketen şey aslında sizi tüketme noktasına getirene kadar ;

emek verip üzerine titrediğiniz, koruyup özenle el üstünde tuttuğunuz şeydir ta ki sizi tüketene kadar…
İnsan bazen çok büyük bir yangından el ele çıkıp bir kıvılcımda yanabilir ya da tüm kayaları sırtlanıp da yorulmazken tek bir taş parçasını atarken yorulabilir.
Uzun süre güçlü kalmak bana göre insanın kendine yaptığı en büyük haksızlıktır.
Uzun süre dayandığınız, sabrettiğiniz şey sizi tükettiğinde artık siz eski siz olmuyorsunuz. Hikayenin sonunda ya karakterler değişiyor ya da siz ama asla aynı insan olmuyorsunuz.
Şöyle düşünün çok uzun bir yolu birlikte yürüyorsunuz yolun bitmesine çok az bir mesafe kalmışken yolu birlikte yürüdüğünüz insan elinizi bırakıp geri dönüyor, oysa ne kadar az kalmıştı bitmesine değil mi ?

Şimdi yolun uzunluğuna mı kırılınır yoksa yolu birlikte yürüdüğünüz yoldaşınıza mı ?

Kim suçlu ?

Kim haklı ?

Peki bunu yaşadıktan sonra siz aynı siz olabilir misiniz ?

İşte bu yüzden hikayenin sonunda ya siz değişirsiniz ya da karakterler.
Dilerim bir şeye çok uzun süre dayanmanın verdiği tüketilme noktasına gelip de acı çekmezsiniz.

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın