Mahallem de adak vardı,
Bir tepsi bulgur pilavı üzerine
Bir bütün tavuk eti lime lime
Hem de
Komşumuz Ömer abilerin arka bahçelerinde
Kaşığını kapan koştu yer sofrasına
Bir iki kaşık pilavdan alabildim.
Evin büyük kızı Nursel abla beni farketti;
“Hadi etinden de ye biraz!
“Ah şu annem !
Misafirlikte edepli yemenin ince detaylarını Açgözlülük etmemeyi öğretmese olmazdı sanki
Aç kalktım adak yemeğinden
Hâlâ o tepsi ve pilav gözlerimin önünde
Ah Nursel abla ah !
Sen farketmiştin beni
Fark edişin de güzeldi
Unutulur mu hiç
O yaz günü sen güleryüzlü ve narin
Ve o giydiğin mavi puanlı saten entarin..
Üst not: Geçtiğimimiz yıllarda annemin cenazesinde yanıma bir kadın geldi… tanıyamadım…
Ben Nursel Ablan diye tanıttı kendini .
Üstteki şiirimi okumuş.
Bana, şiiri okuyunca çok mutlu olduğunu söyledi.
Yüzü çökmüş ve belli ki güçlükle gelebilmişti cenazemize.
Sonra anlattı kısmi yüz felci geçirdiğini.
Şimdi de çağın amansız hastalığıyla mücadele ediyormuş..
Vedalaşıp ayrıldı yanımdan..
Üç ay kadar sonra duydum vefat ettiğini.