Ne çok konuşuyoruz değil mi? Tıpkı bir radyo gibi… Durmadan, bıkmadan, yorulmadan…
Hatta o kadar çok konuşuyoruz ki karşımızdaki insanın varlığını unutup ona söz hakkı tanımıyoruz bile. Ve bu bizi gittikçe suskunlaştırıyor, suskunlaştıkça ise yalnızlaşıyoruz. Oysa çok zor bir eylem değil karşılıklı oturup birbirinin gözüne içine bakarak konuşup yürekten dinleyebilmek. Çevrenize bakın; birbirini dinleyebilen, birbirinin gözün içine bakıp konuşabilen insanlar gerçekten çok mutlu. Ama öyle dışarıdan göründüğü gibi mükemmel bir çift oldukları için değil birbirine değer verip dinleyebildikleri için. O kadar kıymetli ki aslında birilerini yürekten dinleyip konuşabilmek. Çoğumuzun bildiği gibi bir çok insan dinlemiyor sadece konuşmak için sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Böyle olunca da başarısız bir iletişim kaçınılmaz oluyor. Başarısız iletişim ise başarısız ilişkiyi beraberinde getiriyor. Sonrası mı?
Sonrası ise birbirini seven ancak bir türlü dinlemeyen hatta saygı duymayan çiftler silsilesi. Daha sonrası ise “Birbirimizi seviyoruz ancak nerede hata yapıyoruz da böyle oluyor?” diye aklı kurcalayan bir sürü soru ve beraberinde gelen düşünceler…
Biz radyo değiliz, insanız. Sürekli konuşmak yerine karşılıklı dinleyerek konuşmak belki bizi mükemmel insanlar yapmaz ama değer veren, anlayışlı ve birbirine saygı duyan insanlar yapar. Birbirimizi dinleyelim, yürekten dinleyip konuşalım.

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir Yanıt

Bir yanıt yazın