İlkokulda yitmekte olan bir yılı öğretmenimiz yaşlı bir dedeye benzetirdi. Ölüm döşeğinde bir dedeye. Gelen yılı ise annesinin karnında doğmak üzere olan bir bebeğe benzetirdi. Öğretmenimizin bu anlatışını her seferinde heyecanla dinlerdik. Giden yıl, gelen yıl sonuçta yılbaşı demekti, alacağımız, vereceğimiz hediye demekti. Çekiliş yapardık. En yakın arkadaşımız çıksa ne güzel olur diye heyecanlanırdık. Kartpostallar alırdık, simli, çam ağaçlı, karlar yağmış evler kiminde, kiminde Noel baba. Uzaktaki sevdiklerimize yeni yıl tebriği yazardık. Heyecanla posta kutusunda bizim için gelen kartpostalları beklerdik. Hatta bu kartpostallardan bir koleksiyonum bile var, okurum ara ara.
2022 yitip giderken bir kartpostal aldım, hatıraları canlandıracak. Bir dağ evi, karlar yağmış, üzerinde simler, pırıl pırıl bir kartpostal, en yakın arkadaşıma göndereceğim. Çocukluğumuza gidelim istedim. Nasıl da eğlenirdik, heyecanlanırdık kartpostal alırken, yeni bir yılı karşılarken. Zamanla bu heyecan kalmaz dediklerinde anlamazdım, çünkü daha bulutların üstünden yere çakılmamıştım, tüm sevdiklerim hayatta ve yanımdaydılar. Şimdi yine bir yıl geliyor, sevdiklerimle sağlıklı ve huzurlu, bolluk-bereket dolu bir yıl diliyorum. Seni zamanda yolculuğa çıkarmak istedim, sevgili okur sen de bu yazımı okuyunca kartpostal göndersen neler yazardın, yorum olarak yaz lütfen.2023 beklediğinden de güzel bir yıl olsun.
Bu arada 2023 akrostiş bile yazdırdı daha gelmeden. İşte yeni yıla akrostiş:
(2) İki bin yirmi üç dediler,
(0) Sıfır, geri sayıma doğru gidiyoruz
(2) İkiye katlanan sadece fiyatlar değil, şanslarımız da olsun diliyoruz.
(3) Üç vakte kadar hızla olsun, sağlıkla olsun dileklerimiz istiyoruz.
Yeni yılda bütünün en yüksek hayrına sağlık, sevgi, huzur, barış, bolluk- bereket diliyorum