Ronî’yle Kavuşmalarımız
Ronî’yle, kavuşmalarımız bir ağacın gölgesine saklandı.
İçimde gurbetten dönülmemiş akşamların hüznü var.
Bir dağın ardından dağılmış kalbimi izliyorum.
Kin ve nefret savaşın ön hazırlığıdır.
Bütün kitaplar, diktatörlüğün sesini kısar.
Roni’yle kavuşunca tepelerden akşam yüzlü çocuklar geçer.
Umut, telli duvaklı gelin olur.
Ölümler, kentleri terk eder.
İçim, ateşe karşı su olur.
Roni’yle kavuşmalarımız bütün coğrafyaların eve dönme umududur.
Elimi, kaç kez kalbime koydum.
Orada Ronî’nin parıldayan yüzü var.
O, yüz ki bütün güzel şeyleri önümüze serer.
Roni’yle, kavuşmalarımız güzün bittiğini gösteriyor.
Yani, ölümler kentleri terk ederken, ölüme gökyüzü oluşumuz bundan ötürüdür.
Bizim evimiz ahşaptandir, kalbimizi eskitemezsiniz.
Ve bugün karşıki dağa seni sevdiğimi haykırdım.
Gökyüzü, merdiven sesli bir bulut gibi heyecana kapılıverdi.
Seni sevmek gerçekten iyi bir şey
İnsanın, umutsuzluğu bir çırpıda yeniverdiği tek yer.
Seni sevmek, gurbetten dönerken özenle sakladığım yağmur sesli özlemimdir.
Bunu sana her kavuştuğumda anlarım.
Ronî’yle kavuşmalarımız yollar gibi uzayıp gider.
Ronî’yi sevince bütün dünyaya meydan okurum.
İçim, sahile vurmuş bir gemi gibi özgürlüğe yol alır.
Ve bütün insanlara bu soruyu sorarim.
Sadece öleceğimizi düşündüğümüzde her seyin kıymetini anlamayı bize kim öğretti?
Ronî’yi sevince alabildiğince kuşlar uçar gönlümde
Kırmızı yağmurlar kenti ıslatır.
Her şey bir anda panayır yerine döner.
Güzel haberler kentin her yanina asılır.
Denizler dar ağacından kurtulur.
Ronî’yi sevince memleket bayram yerine döner.
Ronî’yle kavuşmalarımız karanlıkta parıldayan kandil misali.
Şem ile pervanın bitmeyen valsi
Ve sisli bir Kadıköy’ün düğünü gibi
Kente zamansızlığı öğretiyor.
Burada korku, üzüntü ve incinmeyi bulamazsınız.
Ronî’yle kavuşmalarımız Ebabil Kuşları gibi güzeldir.
Ronî’leşince içimde beyaz zambaklar yeni umutlar doğurur.
Ve tepelerden her akşam bunu izlerim.