MEKTUPTA DOLUNAY

Sevgili Heja,

    Uzun sözler sarf etmek ve yazmak, anlaşılmayan ruhların çabasıdır.

Sözsüz anlaşılabilmek ise ancak gönülleri birbiri uğruna çöllere düşenlerin beklentisiz harcayacakları nefeslerin harcıdır.

   Menekşe kokulu yâr;

Bütün hitabelerin yersiz kalacağı ve hükmünü yitirdiği bir zaman diliminde hayata tutunma çabası içerisindeyiz. Sana ise ancak böyle güzellikler yaraşır. Sen ki mürekkebin mehtabında tutunmuş ve bu uğurda yıllara direnmiş, yılların vahametini yenmiş ve uzaklara yelken açmış durumdayken ben ise sadece kaynakta kıvranan ve bulanıklığını toz bulutlarına emanete bırakmış vaziyetteyim. Söz konusu; ellerin, saçın, gözlerin oluverince mehtaptan gayrısı mührünü yitiriyor, evrenimdeki ben de dahil.

Ardı arkası devam edecek mektuplar birbirini kovalıyor. Eminim ki içlerinden bazıları kervanların küfelerine misafir olmadan yüreğine iştirak ediyorlar. Çiğdem kokulu yüreğin incinmesin. Her daim kuzuların melemesi ve çocukların şen şakrak sesleri gibi şirinler evreninin en nakışlı gezegeni olsun. Yüreğin incinirse şayet bilmelisin ki kalemimin ucu körelip, dünyaya küsecektir.

Biliyorsun Heja, kalemimin ucundan bütün kılcal damarlarıma yayılan sevgi tomurcuklarıyla; özlüyor, varlığının var olmasını diliyor ve seviyorum. An geliyor ki rüzgâr efil efil saçlarının kokusuyla göz bebeklerimi dünyaya kapattırıyor. İşte böyle anlarda uçsuz bucaksız mekanlarda bulunsam dahi içine sığamamanın verdiği acıyla sanki bütün galaksi sinemin üstüne çöken ağırlık gibi kalbim büyüyüp büyüyüp bütün bedenimi paramparça edecekmiş gibi duruyor. Ve böyle üçlemelerde varlığının zerresini dünyanın yekpare mücevherlerinin toplamından çok daha kıymetli bir makbul oluveriyor. Bu ise menekşe kokusundan inciyi aramak gibidir.

Gülüşün, sinema sahnesi misali gözlerimin ferinden tütüyor menekşe kokulu yar. Bir günün akşamındaki yelin nefesi, her an üçün birinden birini ayamda yoğuracağının ümidiyle yaşıyorum.  Tıpkı EŞKİYA filmindeki Baran’ın KEJE’yi 30 yıl durmadan umudunu yitirmediği gibi bende her anın umudunu süveydamda taşıyorum.