SEN GİTTİKTEN SONRA

‘Yaşamak uzun süren bir intihardır.’ diyordu şair: Benim ki de bu sıralar tıpkı öyle işte. Fuzuli saatler, fuzuli günler, gereksiz yere yaşanmış aylar, yıllar… Bilmem kaç trilyon canlıdan biri olarak nefes alıp vermek artık heyecan vermiyor bana. Uzunca bir süre tutunacak bir dal aradım, bir bahane, bir gerekçe, kendimi kandırmaya yetecek kadarını bulamadım. Olmadı, olmuyor. […]

ÇÖPLÜK

Hiç bir şehir çöplüğünde vakit geçirdiniz mi? Yok! Bir çoğunuz önünden bile geçmemiştir. Kapitalizm, gerçekte nedir diye merak ediyorsanız bir uğrayın derim. Sınıf mücadelesinin anlatıldığı tarihi bir akademi var orda, tabii bakmasını bilene. Alışveriş merkezlerinde meseleyi o kadar net göremezsiniz. Cafcaflıdır oralar, aklınızı başınızdan alır. Oysa çöplük öyle mi? Burada her şey ayan beyan afedersiniz […]

REALİSTİK KAĞITLAR – 2

Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde, yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, dağlara dönmeli yüzünü insan. Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak; yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak… Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli! Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir, kendisinin […]

REALİSTİK KAĞITLAR

Her insan içinde realizm barındırmalıdır. Yazının gücüne inanmalıdır da. Sadece yazının gücüne inanmakla da kalmayıp aynı zamanda ustalaşmamış olsa bile onu dile getirmelidir. Çünkü zaman yerinde durmayan seglavi bir kısrağa benzer. Zamanla yazıdan başka kim yarışabilecek ki ? Hangi hayal, yazıya geçirilmemiş hangi bilgi zamanın seline karşı durabilir ? Onun için bazen dilsiz kalemimizi ak […]

AŞKA BAKIŞ AÇISI

Sevgi dediğimiz şey sık sık trajik bir sonuca yol açan sadece tatmin edilmemiş aşk tutkusu değildir aslında. Tatmin edilmiş tutku da mutluluktan çok mutsuzluğa dönüşür, hatta daha da fazla yol açar. Çünkü söz konusu kimsenin kişisel mutluluğuyla o kadar çok çatışmayı gerekli kılar ki sonunda mutlulu­ğun yerinde yeller eser, zira talep ettiği şeyler aşığın içinde […]

SORGULA

Yeryüzündeki varlığımın anlamını tam olarak ne zaman sorgulamaya başladığımı bilmiyorum. O yaşlar 19-20 olabilirdi. İnsan hayatı sorgulamalı mıdır? Kendime şunu sordum; Şimdi aniden bir kalp krizi ve yahut da bir kaza geçirip ölüp gitsem dünyada ne değişir? Beni sevdiğine inandığım insanlar üzülürler mi? Üzülürler elbette. Kimi az, kimi çok, kimi bir müddet, kimi ise belki […]