Pencerenin öbür tarafında oturan adamı gördüm. Mevsimlerin kaderini bilen yaşlılar gibi baktı bana. Uzun saçları iki yana boydan boya ölü yapraklar gibi dökülüyordu. Adamın gözlerine bakınca içim ürperdi. Evet, gelmiştim işte uzun yıllar sonra doğduğum,büyüdüğüm ata  topraklarına. Derin bir nefes aldım . Kiliseye doğru yürüdüm. İlk mezarlara vardım. Kafamı çevirdim. Eşeğin sırtına bağlanan dönme dolapta bütün masumiyetiyle kahkaha atan çocuklar, bir çift koyun pazarlığı için el sıkışıp pazarlığı bitiremeyen adamlar, kapı önlerinde falancanın kızının dedikodusunu yapan kadınlar, yılları eskitmiş bastonunu yere vura vura gezen yaşlı amcalar  ve bir de ihsanı geçecek diye çamaşırlarını asarken mani dizen çiçek, güzel gözlü çiçek, narin çiçek… Gözlerini açtı ihsan. Tere bulanmıştı yüzü. Hayalinde kalan, büyüdüğü köy o tozlu yıllar silindi gözlerinden. O canlı hayat, şen kahkahalar kayboldu. Etrafa yeniden ölüm sessizliği sindi. Hüzünlü evlere, köpeklere ev sahipliği yapan ıssız sokaklara baktı. Gözleri doldu. Taş duvarlar şahitti yaşananlara bir de boşaltılan köyünde ölmeye ant içmiş tek tük kalmış birkaç yaşlı yüz. Kafasını çevirip mezarlıkta bir iki adım attı ihsan. O soğuk mermer üzerinde adını gördü çiçeğin. Bir fısıltı duyuldu. Dökülüverdi sözcükler ağzından. Kalksana çiçek ihsan geçiyor.
Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın