Belki de hayat sorguya çekilmeyecek kadar adil olabilseydi bununla uğraşmaz ,tek bir insanın yüzüne bile bakmazdım.
Baktığım bütün yüzlerde tanıdık bir yabancılık çekiyorum.
Çektikçe çekiliyorum insanlardan, bir adım geriye, kendime doğru daima bin adım ileriye. Ortada duramıyorum mesela, dursam durduracak beni hayat, kendimle insanlar arasında kalacağım, ordan oraya savrulacağım, on katlı bir binadan aşağıya savrulan bir kitap yaprağı gibi yönümü şaşırıp nereye düşeceğimi tahmin edemeyeceğim.
Bu yüzden hep kendim, daima kendim.
Sorgularımla, sorularımla, bulamadığım cevaplarımla bir bütün olacağım.
Yanlışlıkla ya da bilerek bir şarkının en can alıcı noktasından var olacağım. Sonra şarkı bitince yok olacağım.
Bir gün gökyüzüne bakıp masmavi olacağım, yeryüzünün balta girmemiş ormanlarında yemyeşil olacağım.
Bilinmeyen bir dilin tercümesi olacağım, hiç parlamamış bir göz bebeğinin parıltısı olacağım. Bir çocuğun buruk, mahzun yüzünün ay parçası kısmındaki bütün sönmüş lambalarını açacağım. Bak sabah oldu diyeceğim aydınlık saatler geceleri de var artık diyeceğim.

Umut edeceğim her gün daha fazla, hayatın ömrümden alacağı her günü ona acıyla mırıldanarak değil mutlulukla haykırarak vereceğim. Bütün seyyar satıcıların elindeki mikrofonlardan kendime seyyar bir yalnızlık seçeceğim. En kalabalık alanlarda yalnızım diyeceğim, yalnızlığımın en dibe vurduğu zamanlarda ey yalnızlık!

Ben çok kalabalığım diyeceğim…

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın