İki güvercin geldi kondu,
Düşünürken seni,
Şeftali çekirdeği kadar bile olsa
Aşkına razıydım oysaki.
Yürüdüm uzun uzun,
Yürüdüm düşündüm.
Plaklı Figüran kapanmasa doğruca gider,
Çalan şarkıyı sana armağan ederdim.
Duvara asılı resimlerdeki Türk filmi yıldızlarına seni anlatırdım.
Dört yapraklı yonca bana hak verirdi, dönüp gelirse barış diye fısıldarlardı.
Onlar çünkü her filmin sonunda barışırlar ya hani.
Şehri sevme nedenim köşeyi dönünce,
Seninle karşılaşma ihtimaliydi.
Artık seviyorum şehri, sensiz ihtimallerde de.
Yürüdüm uzun uzun,
Sakarya Caddesi’nde köşede ki yaşlı çiçekçi amcadan,
Nergis alırdım.
Demeti 5 lira o zaman.
Be hey bre…
Hanımeli ve yediveren kokuları
Yaz, aylardan haziran,
Radyoda Ayten Alpman
“Çok seneler geçti senden sonra,
ben hep yalancı aşklar yaşadım…”