Cehennemde ki katedral da sorgu başladı
Revaç bir kader, ördü toprağın altında kalanları.
Sahi senden ne haber?
Sarıl, umut varken
Unut, dokunaklı şarkıları
İhtiva bir anı sen mi düşledin?
İlk celsesi bu ölümün!
Tülleri üstünde gelin,
Yargıç meşaleyi göğsünde mi yaktı?
Hangi hikayenin terazisi bu?
Cüzdanımda ki tek fotoğraf senindi.
Anlamsız nihaventler bu yüzden mi?
Belkide bu şehrin nutku buruktu gölgesine,
Uçsuz bucaksız ölüm literatürleri
Açmadı yine güz gülleri
Sen, sevdanın bir parçasıydın ecmainde
Gözlerinde tutuştuğum kadın,
İyi misin?
Şitaları bitti babüsselâm kapılarının
Peçesi düşmüş dizdar, okur uzaktan bir ranâyı.
Atlar koşuşturur, içimden dökülen kan kirli
Muharebeler oluyor bilmediğim enginlerde
Dudaklarımın üstünden geçen yıkık bir viyadük,
Dikilmeye hazır bir çift sözü nereden kavrayacaktı?
Uzayan gündüz siyahı yok etmiyor
Tırmanırken göğe doğru
Kara görünmüştü, umutsuzlar için
Yargıç iniyordu, bulut boşluğundan
Karar vakti ikindiye varmadı
Görüldü ölümün eşiği
Tülleri yandı gelinin
Elleri bağlı kadın,
Gitmek için çok mu bekledin?
Yıllarımda bir boşluk var.
Dökülüyor içim,
Adı sen olan bir denize
Esir düştüm beni çiğnediğin enginlerde.
Ölüm biçilmiş dudağımın üstüne.
Ölüm diğer adıydı, nefes almanın…
İLK CELSESİ BU ÖLÜMÜN
Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
0
Tebrikler
0
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
0
Çok Komik
0