Max Stirner (25 Ekim 1806 – 26 Haziran 1856)

Johann Kaspar Schmidt – Max Stirner adıyla tanınan Alman düşünürdür.

Özel yaşamlarında Max Stirner’den hayranlıkla söz eden ünlü filozoflar, eserlerinde onu ya hiç anmaz ya da bir iki yan cümleyle göz ardı ederler. Ancak bu ‘yan cümleler’ içerikleri açısından merkezi bir önem taşımakla dikkat çeker. Stirner’in tuhaf alımlama tarihine bir kez daha işaret etmek amacıyla birkaç örnek sunmak yararlı olacaktır.

📌Karl Marx, Stirner’in eserinden etkilenmesi sonucu garip bir duruma düşer. Feuerbach’tan ayrılır ve Stirner’e yanaşmaz ama alelacele intikam hırsıyla sözcüğü sözcüğüne yanıtladığı BvM’ne bir Anti-Stirner’le (‘Alman İdeolojisi’) karşılık verir. Baştan sona kadar polemik içerikli ve bir cambazın sahip olduğu yeteneklerle kaleme alınan bu eser, Marx’ın felsefi bir kriz yaşadığını ve bunun neticesi olarak da Stirner’e olan nefretini sergiler. Neticede Marx, Stirner eleştirisinde, Stirner’i yok etmek için, Sloterdijk’ın deyimiyle, kendi ‘ölümünü göze almaktadır’. Marx’ın Anti-Stirner’i, Stirner’in etkisinde bocalayan Marx’ın felsefi krizinin en berrak kanıtıdır.

Benzeri bir krizi daha sonra Nietczsche yaşayacaktır. Friedrich Engels, Marx’a Stirner’in eseri Biricik ve Mülkiyeti hakkındaki ilk izlenimlerini mektubunda iletirken, Stirner’i över. Ancak Marx’tan aldığı yanıttan hemen sonra görüşünü düzeltir ve artık Stirner’in etkisinde olmadığını belirterek Marx’la aynı görüşte olduğunu söyler. Arnold Ruge birkaç mektubunda Stirner’den övgüyle söz eder. Edmund Husserl Stirner’i hiçbir eserinde anmaz ama ücra bir köşede Biricik ve Mülkiyeti için ‘şeytani bir güç’ der. Martin Heidegger Stirner’i asla okumadığını söyler. Theodor W. Adorno bir sohbet esnasında ‘Stirner baklayı ağzından çıkaran tek filozoftur,’ der. Ayrıca genç bir yazarı (H.G. Helms) yeni bir Anti-Stirner yazmaya teşvik eden Adorno, kendi eserlerinde Stirner’i anmaz. Carl Schmitt hapishanede günlüğüne şu cümleyi kaydeder: ‘Şu durumda beni hücremde ziyaret eden biricik kişi Max’tır.’ Stirner’in anarşist, nihilist, solipsist, faşist, bireyci, bencil, her şey benimci gibi sıfatlarla anıldığı neredeyse Stirner’in adını duyan herkesin bilgisi kapsamındadır. Ne var ki: Her camianın bir günah keçisi olması gerektiği gibi, Stirner de felsefenin günah keçisidir. Dolayısıyla ona gelişigüzel bir şekilde anarşist, nihilist, şeytan vb. demek meşrudur. Anarşizm, Faşizm, Nihilizm, Solipsizm gibi düşünce akımları Stirner’i ifade etmediği gibi onun felsefesiyle de uyuşmamaktadır. Max Stirner Projesi Stirner’in felsefesini yönleriyle inceliyor. Max Stirner Projesi yakıştırmaca ifadeleri aşarak Stirner’i yeniden tanımlıyor.

🚩Bilinen Önemli Kitapları:

Biricik ve Mülkiyeti. Biricik ve Mülkiyeti. Eğitimimizin Sahte İlkesi ya da. Hümanizm ve Realizm. Eğitime Kişilikçi.

 

🕯️25 Ekim 1806’da Bayreuth‘da doğan Max Stirner; Johann Caspar, ortaokul ve lisedeyken öğretmeni Hegelci Georg Andreas Gabler’in çalışkan öğrencisi olur. Liseyi bitirdikten sonra Berlin’e gider ve Hegel’in yanında okur. 1828’de Berlin’den ayrılıp Erlangen’e gider ve burada en az bir sömestr felsefe okuduktan sonra dört yıl kadar Almanya’yı dolaşmak üzere öğrenimine ara verir. 1832’de tekrar Berlin’e döner ve iki yıl geçmeden Schulgesetze (Okul Yasaları) adlı çalışmasıyla öğrenimini bitirir. 1839-1844 yılları arasında özel bir kız okulunda öğretmen olarak çalışır. Öğretmenlik çalışması hem okul idaresini hem de öğrencileri pek memnun eder. 1843’te Marie Daehnhardt ile evlenir. Stirner, 26 Haziran 1856’da Berlin’de ölür.

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın