Bir yaz günü başladı benim üşümem.
İçimde öyle bir fırtına koptu ki yaz gününde üşüdüm.
Kalabalıklar içinde kimsesiz kaldım oracıkta.
Sesiz sesiz yardım edin çığlıkları attım
“duyan var mı” diye haykırdım sesimi duyan olmadı.
Uzun taşlı aynı zamanda yokuşlu zemheri bir karanlık yürüyorum yolu yol kalabalık insanlar var hepsi bir maske yüzünde inançları var her şey yolundaymış gibi gülüşmeler.
Yol gittikçe uzuyor koşmaya başlıyorum sonuna ulaşmak için bir ışık var yolun sonunda yetişemiyorum.
Zorluyorum kan ter içinde kaldım ışığa doğru koşuyorum yetişemiyorum.
Sanki zaman zeytin yağı gibi akışkan zamanı tutabilir miyiz saçından?
Yolun sonuna vardım vardığımda ışık yön değiştirdi daha da uzağa gitti…
Düştüm dizimden kanlar aktı düştüğüm yerden ayağa kalktım ışığa doğru koşmaya devam ettim sonunda yakaladım zafer benimdi .
Pes etmeden ışığa koşmaya başlıyorum yeniden başka bir ışığa doğru.