Ronî’yi sevdiğim zamanlar içimde zambaklar büyür.
Aynaya karşı sustuğum çok zamanlar oldu.
Bir gün Ronî’ye rastladım ve aynaya karşı konuştuğum zamanlar başladı.
Tek başına bütün bulvarlarda üşümenin sancısını yaşadım.
Her şey kelebek sesli bir rüya olmaya başladı.
Bay Ronî! Bulutlar, hürlüğünü yüzünden mi alıyor?
Eskidikçe zamanı ağlatıyor musun?
Bana Kadıköy’ün gün batımlarını sen getirdin.
Sana suskunluğun bütün yüzlerini sunabilirim.
Özlemi, kuru yaprakların rüzgarına iliştirebilirim.
Ronî’yi sevdiğim zamanlar içimde zambaklar büyür.
Kendimi bir denizin ortasında martılara simit atarken bulurum.
İçimde, ormanlara doğru özgürlük koşuları başlar.
Yıldızlar kentleri aydınlatır.
Konuşamam, ayrılıkları ölüm gibi yok etmek istiyorum.
Ronî’yi sevdiğim zamanlar içimde zambaklar büyür.
Dünya, canlı bir çiçeğin kokusuna sarılır.
Her şey bir balkon gülüşüne evrilir.
Konuşmak, bir köy meydanları sarar.
Yeni kavramlar ve en güzel elbiseler ütülenir.
Şehri çocuk sesli bayramlar sunar.
Ronî’yi sevdiğim zamanlar içimde zambaklar içimde zambaklar büyür.
Gençlik çağlarım baharın hep süreceğini haber veririr.
Bir gün Ronî’ye rastladım.
Kuşlara karşı konustuğum zamanlar başladı.
Ömrümü dikenli tellerin ardından kurtardım.
Kuşlar ve yağmurlar bütün imkansızlıkları yendi.
Ronî’yi sevdiğimden beri her şeye derin anlamlar yüklüyorum.
Bir fotografi gelse kenti yeniden umuda boyardım.
Yeni bir şehre yolculuğa çıkardım.
Dünyada savaşlar biterdi
Hüznü boğardım.
Ronî, kalbimde bir Hüma kuşudur.
İkimiz bir olunca ölümü de yeneriz.
Her gün Ronî, yüzlü evime dönmek isterim.
Gece, karanlığa rağmen Ronî’nin yüzünü kapatamıyor
Onun aydınlığı her yerimi çiçekler gibi sardı.
Ronî’yi sevdiğim zamanlar, aşk kötülüğü yener.
Denizlere söyleyemediklerimi haykırırım.
Hasret sona erer.
Zambaklar büyümeye devam eder.
Bir gün Ronî’ye rastladım.
Kendimi dinlediğim zamanlar başladı
Onunla bir veranda’da gökyüzünü seyretmek istiyorum.
Kum taneleri, içimde aşka dönüşür.
Gece aydınlanır
Ronî’yi sevince her gün yeniden hayata tutunurum.