Hayat, mutlu olmak için değil, anlamlı olsun diye yaşanır. Sen anlamın peşinden koşarken mutlusundur. Anlam senin için kocaman bir yaş pastaysa, haz da bu yaş pastanın üstüne serpiştirilmiş çikolata parçacıkları gibidir.

Biz birini severken mutlu olmayı vadettik derken anlamlı bir yaşam vadettik demek istiyorum. Anlamlı yaşamın tapusu da anahtarı da başkasının, hele hele sevdiğin insanın elinde olamaz. Düşünsene; ben seni seviyorum, o yüzden özgürlüğünü, mutluluğunu, yaşamanın anlamını çelik kasama kilitliyorum.
Gerçek sevme hali bu mudur?

İnsanlar birbirinin yaşamına anlam katabilirler ama ne anlamın tekelini elinde tutabilirler ne de başkasının adına ve onun yerine bir anlam inşa edebilirler. Her bünye ancak kendinde yaratabilir kendi anlamını.
Anlam dediğimiz şey başka bedenlerde büyütülüp kendi bedenimize nakledeceğimiz bir şey değildir. Yeryüzünde kaç tane beden varsa o kadar anlam vardır aslında. Her yaşamın anlamı özgündür. Hiçbir anlam yüzde yüz başka bir insanın yaşamının anlamıyla örtüşmez. Birbirine yakındır ancak birbiriyle aynı olamazlar. Zaten yaşamının anlamı birbirine yakın olanlar da bir araya gelip topluluk oluşturmuyorlar mı ?

Ulus, kabile, kavim, aşiretten tut da örgüt, tarikat, cemaate kadar. Sevgililikten aileye kadar bütün yakınlaşmalar ortak anlam arayışının bir sonucu değil midir?
Bu toplulukların hepsinde de hayatın anlamını vaaz eden öncüler vardır. Bazen bir peygamberdir bu, bazen devlet başkanı, aşiret reisi ve ya tarikat şeyhi… Hayatın anlamını bulmada kolaylaştırıcı, yol gösterici bir rol üstlenmek isterler hepsi de ve ilginçtir ki hepsi de erkektir.

 

 

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın