Eve gidemeğim zamanlar sessizce bulutlara bakarım.
Sanki beni anneme götüreceklermiş gibi
Eve gidemediğim zamanlar ruhumu renkli cumartesilere alıştırıyorum.
Yağmur, romanlardaki gibi her şeyi birbirine alıştırıyor
Her şey ben eve gidemediğim zamanlar başladı.
Yağmur, kar taneleri,
hüzünlü akşamlar ve çiçeklerin gülümsemesi
Eve gidemediğim zamanlar sessizce insanları izlerim.
Yollar uzar, kış sert geçer.
Ağlarım insanlar beni tanımaz.
Eve gidemediğim zamanlar, dağlara giderim.
Beni hasretlere karşı büyütür.
Eve gidemediğim zamanlar,
bir şeyler oldu, yangın ağladığımız yerde başladı.
Gözüme, bütün akşamların soğuk hüzünleri düştü.
Çok beklemenin umudu öldürdüğü yerdeyim.
Bir şeyler oldu, yağmur kentleri sırılsıklam etti.
Yüzüme, eve gidemediğim zamanların kederi düştü.
Bir şeyler oldu, kalbimi eve getiremiyorum.
Susmak, susmak, susmak
Göğsümü, beyaz bir gece kapladı.
Sendeliyorum, ruhum sancıyor.
Eve gidemedigim zamanlar,
deniz yüzlü bir çocuk oluyorum.
Zaman ve hayat birbiriyle çarpışıyor
Önemli olan arada ezilmemek
Eve gidemediğim zamanlar öksüzleşiyorum.
ve her şey ben eve gidemediğim zamanlar oluyor.