ÖZLÜYORUM

Özlüyorum, bazen içtiğim sigarayı
Bazen boş boş tavana bakıp hayal kurmayı özlüyorum işte..
Küçücük bir evin odasında büyümeyi özlüyorum
Sobanın yanında uyuya kalmayı özlüyorum
Bahçemdeki meyveleri özlüyorum
Sokaktaki insanları, oyunları özlüyorum işte..
Kıraathane’de ki bilgisiz bilgeleri bile özlüyorum..
Huzuru özlüyorum, ve yalnızlık.
Yalnızlığın bir adı olmalı, bir aksanı bir hasmı olmalı,
Yoksa kesin bırakırdı oda peşimi..
Göçüp gidiyorum kendimden.
Göçüp gidiyorum yüreğimdeki şehirden
Bir sevdam vardı, saçları dağ kokan
Bir sevdam..
Kanatlarını ilmek ilmek ördüğüm bir sevda..
Her köşe başında bana iki el ateş eden bir sevdam..
Özlediğim bir sevdam vardı
Lakin havra’sı yönsüzdü sevdamın.
Kitaplara uğradım bugün,
Hasbihal ettik epey..
Kalanlardan bahsettiler
Sancılıydılar bu ara.
Vahşet geliyordu,
Sihirbazın ağzında abrakadabra
Yalanları bakîdir, renklerin
Diasporası zehirli bir hançer
Yaralıyor beni tuttuğum el.
Saçılıyorum etrafa
Dengem bir iğnenin üstüne tutunmuş
Özlüyorum dağlardaki keçileri
Ekmeği, suyu özlüyorum,
Nine’min tülbentin’de ki kokuyu özlüyorum
Mum ışığına bağlanan umutları,
Gözümüzü kör eden o karanlığı bile özlüyorum..
Benim bahsim kaderim sanırım.
Kaybetmeye meyilli bir masada
Ay ile güneşin birleşmesini bekliyorum.
Hangi vukuatim sarsar düzeni diyorum
Armonikamın tınısı çiğner mi kanunları.
Hapis yatar mı gölgem ruhum gibi
Özlemenin batılı olur mu hiç
Anahtarı çevirince kapanır mı tüm anılar.
Arka fonda göz yaşı döker mi ölüler
Toprak ağır gelir mi gökyüzüme
Yada ben özlemekten vazgeçer miyim?
Bilmiyorum.