Ses yok,
Yok tek bir konuşan
Yok kimse kelimeleriyle susan
Tek bir nefes sesi bile yok

Sadece ben varım
Benden geri bir ben kaldım
Bir göl kenarında oturuyorum
Bu güz erken göçmüş kuşların sesini arıyorum

Gölde bir kırmızı balık var yalnızca
Pulları aynadan, kendi yüzümü görüyorum
Ne zaman eğilip ona baksam
Benden başka duyanım olmadığı hissine kapılıyorum

Burada rüzgar esmiyor
Başka diyarlardan hayat taşımıyor
Sessizliğim tam bir sessizlik
Donuk, cansız, suskun ve hareketsiz

Ellerime saz yaprakları dolandı
Göle değdirip çekiyorum parmaklarımı
Birkaç saniye fazla dursalar, sanki boğulacaklar
Kırmızı balık gibi ellerim de bir daha nefes alamayacaklar

Göldeki her şey gözüme cansız geliyor
Sudaki yüzümse çok genç daha
"Anca yaşlanınca durulmalı insan" diyorum
Senelerdir kıpırdamadan oturduğum göl kenarında

Artık saatleri saymıyorum, burada güneş yok
Nerede bilmek istemiyorum
Takvimlerden bahsetmeyin bana
Burada zaman akmıyor ne de olsa

Mevsim hep yaz ama havada kar kokusu var
Ben hayata başlamak için hep güzü beklerim
Ama daha kasımda tükenir benim senem
Bir sonraki eylüle dek gelmemiş kuşların gidişini düşlerim

Ara sıra usul usul konuşurum, yorgun değilsem
Konuşurum sessizlikte delirmemek için
Ama buhar olup gider ağzımdan tüm sözcükler
Tek dinleyenim bir balık sırtındaki yüzlerim

Orada biraz yaşlıyım, biraz çirkin
Hayır, o günlerim daha gelmedi
Ben hala 17'yim, vaktim var, gencim
Birkaç gün daha burada bekleyebilirim

Dünyayı görmeye hiç hevesli değilim
Bir kabusta tanıştım kendisiyle, seneler önce
Kimse bana inanmamıştı, yapayalnızdım
Sesimi yitirene dek çığlık çığlığa ağladım, yine de duyulmadım

Sonra bir sabah uyanıp aynayı örttüm
Bu kabus sanki aylar sürdü, ben unuttum
Göl kenarında bir çukur kazıp gömdüm
Yine huzursuzdum, yetmedi üzerine oturdum

İlk o zamandı, balıkta belirdi yüzlerim
Yaşanmamış yüzlerce anıda kendimle göz göze geldim
Sevindim, üzüldüm, korktum, kaçtım ve döndüm
Ben hayatı sadece bir balığın sırtından gördüm

Kendi yüzlerime sözler verdim ve bozdum
Sayısız şarkıya başladım ve sustum
Dediklerimi duymazlıktan gelen balığa küsüp uyudum
Dünyanın en yaşamsız köşesine çekilip yaşamı umdum

Bunca sessizliği taşıyamadı kulaklarım
Kafamdakileri susturmak için başımı kayalara vurdum
Kan çıktı, göle aktı, bir gün öylesine hatırladım
Kırmızı balık bir zamanlar bembeyazdı

Sesim kahkaha kahkaha çınlardı o zamanlar
Serçeler ellerime konar, dünya zambak kokardı
Sular berrak, güneş sımsıcaktı, sazlar saçımı tarardı
Korku, gözyaşı ve gerçekler bana çok uzaktı

Göl değişmedi ama o halinden eser yok şimdi
Serçeler gitti, zambaklar soldu, ben gülmeyi bıraktım
Korku, gözyaşı ve gerçeklerle tanıştım
Adımı sordular bana ama ben kırmızı bir balığa kaçtım

Pulları arasında sessizce saklandım
Zaman beni bekler, dünya da unutur sandım
Ama o gözler şimdi bensem eğer, çok yaşlanmışım
Kırmızı bir balığın yaşanmamış yüz pulu arasında
Sessiz yalanlarla tükenmiş yarım bir ömür harcamışım...




Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın