Balkonu olmayan küçük bir dairede büyüdüm. Pencereden baktığımda gökyüzünü göremezdim. Dördüncü katta olmamıza rağmen -karşı bina bize o kadar yakındı ki neredeyse komşularla ellerimiz kavuşurdu- karşı apartman bizimkinden daha yüksekti ve gökyüzüne çıkan her yol kapalıydı.

Sadece gökyüzüne değil, caddelere, sokaklara, arabalara, kuşlara, bütün manzaralara… Apartmandaki her dairenin iki balkonu vardı aslında. Kader mi diyeyim bilemedim ama bizim payımıza düşen buydu.

Camı açtığımda içeri is kokusu dolardı. Temiz hava alamazdık. Komşulardan biri kömür sobası kullanırdı. Severdik kendisini, ses etmezdik. Kalorifer yaptıracak parası da yoktu. Her neyse, küçükken zıp zıpta çok yükseğe zıplarsam gökyüzüne ulaşabileceğimi sanardım. Rüyalarımda uçardım.

Madem balkonunuz yoktu, neden dışarıya çıkmazdın diye sorarsanız, çıkardım elbet. Her çıktığımda da gökyüzüne bakardım. Ama tuhaf olurdu yürürken gökyüzüne bakmak. Dikkat çekmek istemezdim. Etrafta oturup saatlerce gökyüzünü izleyebileceğim bir park da yoktu.

Gündüz bulutları, gece yıldızları izlemeyi severdim. Ama en çok yıldızları.

Geceleri bir başkaydı benim için, kendimi çok özgür ve huzurlu hissederdim.

Bir tek yazın görebilirdim gökyüzünü. Yazlığımız vardı. Geceleri kumsala inip bakardım. Yine yetmezdi bana. Ailem tek göndermek istemezdi, kendileri de benimle gelmezdi. Böylece yine evde kalırdım.

Benim gökyüzüne hasretim başkaydı. Bir gün on üçüncü kattaki bir terastan gökyüzüne baktım. İşte o zaman anladım, ne kadar yüksekteysem o kadar iyiydim.

İstediğim balkon değildi. Gökyüzünü izlemek değil, gökyüzünde olmak istiyordum. Ben oraya aitim dedim kendi kendime. Ve orada olmaktan başka çarem yoktu. Gökdelenler bile bana yetmeyecekti…

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın