Dostlarım eğer iyi insanlar olsaydık şayet şiir okur muyduk?

Yalnız ve yahut zehir zemberek gecelerimiz olmasaydı yine de şiir okur muyduk ?

Aşık olmasaydık, sevdiğimize kavuşsaydık ve hiç yaşlanmayacak ya da ölmeyecekmişçesine yaşasaydık?

Yine de şiir okur muyduk sorarım dostlarım?

 

Monaroza siyah güller ak güller. Bu mısraları aşık olmayan anlar mı?

Ya da ılık bir su gibidir içimdeki yalnızlık diye Fazıl Hüznü Dağlarca’yı yalnızlık çekmeyen anlar mı?

Şakaklarıma kar mı ne var? Benim Allah’ım bu çizgili yüz?

Hiç yaşlanmadan yaşamımızı sürdürseydik Cahit Sıktı Tarancı’nın bu mısraları anlamsız gelirdi .

Ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımda; Dokuna bilir misiniz , gözyaşıma ellerinizle ? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerin kifayetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce.

Orhan Veli’nin bu sözlerini hüznü ağlamaktan gözyaşını kurutmayan, ağlamayan, yüreği yara, kalbi cam kırıklıklarıyla dolmayan anlar mı?

Şiir enkazdan doğar şiire musallat olan yürekler gönüllerinde mutlaka örtmesi gereken yaraları vardır…

Şiir bir nevi hayatın debdebesinden, acılarından kaçıştır.

Her bir mısra şairin kendi hayatından yıkımlar, enkaz durumlarını, yıkılan hayallerinin gerçekleşmeyecek kadar güzel olan düşlerinin mısra mısra kaleme aktığı yerdir şiir…

 

  
Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın