Gecenin karanlığında sokağa attım kendimi ne olacağını, ne göreceğimi bilmeden. Sokak lambaları gecenin aydınlanmasına yetmiyordu, bunu bir köpeğin vahşi gözlerin de gördüm. Sönen lambaların yerine bir apartman önünde ki o küçük cılız ışığı yakmaya çalışıyordu. Adeta ondan medet umuyordu. Sanki o ışık yandıkça yalnızlığını, her gece uyurken bile tek gözünün açık olması gerektiğini unutarak bakıyordu o kırıntısı kalmış ışığa. Gerçi benim içimde de ışık kalmış mıydı acaba? Ruhumda ki kalanları görmek için yıldızlara baktım. Hem uzak, hem yakınlığına tıpkı yaşadığımız acılar gibi. Kendini bir tecritte yaşarken bulduğumuz kayıp bir oda sandığında…

Ve bu gecede sabah oldu. Pişmanlıklarla dolu, geçmişi kabul edemeyen ruhlarla bağlı olduğumuz bir gün daha sona erdi. Bu gece de hayatın adil olmamasından, her insanın kendi kaderinden şikayet etmesine tanık olduğumuz, sanki hiç çıkış yokmuş gibi. Bir hiç gibi…

Bu gece de bir ağaç tüm dallarıyla serinletti insanlığı, yurdundan göç edip gelenleri saklayıp acı ile yoğrulan yürekleri sarıp sarmalayan yalnızlığa sürükledi.

Avucumuz da ne var, bir tohum mu, yok oluş mu, yada kayıp giden zaman mı? Hangisiydi gecenin bitmesine gündüzün doğmasına olanak sağlayan? Yıllar önce toprağa gömülen bir fidan gibi, yaşama sıkıca bağlayan.

Ve bazen sadece bir cesaret gerekir o adımı atmak için. İşte o an da anlarsın o yolu yürümeye başladığın da karşına çıkan her bir kişi ile bir hikayeniz olacağını…

Bu İçeriğe Emojiyle Tepki Ver
Çok Kızdım
Çok Kızdım
0
Tebrikler
Tebrikler
0
Aşık Oldum
Aşık Oldum
0
Aşırı Duygusal
Aşırı Duygusal
0
Wuuuu
Wuuuu
0
Çok Komik
Çok Komik
0

Bir yanıt yazın