Naif ve zarif bir terkediş ile ayrılıyor ruhum bu çöplük,bu enkaz,bu domuz girmiş bağdan farksız bedenimden
Hayat, üç beş yedi dokuz evde yokuz
Orda mısın?
Armut dersem çıkma,elma dersem…
Elma! meyvesini de,adını da çıkardım kelime haznemden
Bana Roboskiyi hatırlatıyor!
Neyse yara çok,değinmeden sıyrılmalıyım yüreğimdeki bu lav çukurlarından.
Merhaba konumuz;yok bir konumuz!
Öyle laf kalabalığı yapacağım biraz…
Mesela bugün bir martı sesi ile uyandım güne ve öğrendim ki martılar etçil hayvanlarmış yalnızca Türkiye’de simit ve unlu mamülleri tüketiyorlarmış
Hayvanlara tecavüz de dünya sıralamasın da en baştaymışız! Korkunç.
Martıların uçan hayvanlar olması güzel tabi ama sürüngen ve kanatsız hayvanları düşünmeden duramıyorum
Ve kadınları ve çocukları!
Sahi bir de Tanrı tarafından kutsal kılınmış erkekler, keşke dökülen saçlarınız değil cinsel organınız olsa (bunu bir erkek olarak derinden arzuluyorum)
Dünya daha yaşanılır olabilirmiş.
Bir kadına aşık olduğum konusunda ciddi endişelerim var bir kaç gündür,umarım öyledir.
Uzun zamandır birşeyler yazmak için çabalıyor olmam artık beni yazar kimliğimden bir hayli uzaklaştırmıştı
Ve ben çırılçıplak soyundum da giydim aydın kişi gömleğini, şimdi yeniden çırılçıplakmışım gibi.
Bu arada şarap sever misiniz?
Ben çok severim özellikle çıplak ve ıslakken bir buika şarkısı eşliğinde veyahut
Carla morrison’un disfruto’sunda…
Sokak ortasında dans etmek gibi hayallerim var yağmurlu bir günde ama bizim burda genel de sokak ortasında insanlar vurulur,dans etmez!
Bunun için beni yargılayabilir, yadırgabilirler.
İnsanın yalnız kalması ne garip!
Dünyanın nüfusu 7 milyar 942 bin küsur iken siz yalnız kalıyorsunuz,bu aslında çok büyük bir başarı ve bence yalnız insanlar süper kahramandır.
Ben de…
Kafanızı şişirdim,kusura bakın!
Bunun bir şiir olmadığını buraya kadar fark etmemiş olmanız sizin probleminiz lakin ikinci defa okumaya yeltenen kim varsa ellerinden öpüyorum, çünkü saçmalıklar haklılıkların karşıtlarınca konulmuş bir isimdir.
Her konu bir hikaye ve bizler her hikâye de ki o
“bir varmış, bir yokmuş” deyiminin varlık ve yokluk çizgisiyiz .