Ben ki mahzun bir köleyim
Ufaklardan ufaklara dalan
Boynunda zincir
Ellerinde kelepçe
Ayaklarında pranga
Yedi düvelden duyulur
Zincir, kelepçe, pranga sesi
Duymaz kalbimin seması
Bezirgân yolunda
Çatlayan seraplarda
Belirir üç beş kelime
Biri dokunur kalbime
Özgürlük, özgürlük, özgürlük
Kervanlarında eşkıya fermanları
Vadi gözlerinde haraçzadeleri
Mavzerler gümüşten
Serhatlarda posta katarları
Seher aşıklarıyla yarışır
Baykuş gözlerini diker
Rehber şahin kanatlarına
Bihabersiz köleler
Zincir, kelepçe, prangadan başka
Bilirler nerede bulunur
Gökyüzü adaşının mekanını
Talihleridir mühürlü yamalar
Dişleri kefenidir akbabaların
Kanayan köle tırnakları
Toz fırtınasınadır onca umutlu bekleyiş
Köle, eşkıya, akbabanın
Vurulmaz sayısı belirsiz beden
Mavzerin üç beş
Gümüşi kurşuna